1 Mayıs 2020 Cuma

Karantina günlerinin yalnızlığı içinde geçen hayat

   
                                                                
         Mayıs ayıda geldi kapımıza. Bugün 1 mayıs İşçinin emekçinin bayramı onlar çalışırken kutlanamayan bayrama...Kutlu olsun.
        Geçen hafta sonu karantina günlerinde dört gün beş gece köydeki evde kaldık. Doğanın içinde maskesiz bir hayat,kuş sesleri, dağda yürüyüş. bahçeyle uğraşma. soba yakma gibi günlük rutinler Vakit bir şekilde geçiyor.Havalar  halan soğuk,ısınmadı. Soba yaktığımız yerde uyuduk. İlk gece soğuktu ev ısınmamıştı. Sonra alıştık ev ısındı. "Soba yakmak zor gelir" dedim. Ancak insan ona da alışıyor. Odunumuz boldu. Kömür alamadık. Sağ olsun komşu verdi.
      Sincaplar ilk gün hoş geldin ziyareti yaptı. Daha sonra görünmediler. Ses olduğu için gelmiyorlar. Siteyi dolaşırken üç dört tane sincap gördüm. Bazı evlerin bahçelerine hayran kaldım. Emek vermişler. Çok güzel bahçeler vardı. Meraklı erkekler var. Eşim odun kırdı., doğadan kurumuş dallar getirdi. Bahçe işleri bana ait. Komşuların bahçeleri  hemen tabii beni etkiledi. Bol bol çiçekler aldım. Özellikle sardunya. birde mor salkım. Fakat bu hafta sonu için gidemedik. pazartesi gidip çiçekleri ekeyim.
       Nihayet ısmarladığım kitaplar üç hafta sonra geldi. Büyük bir heyecanla okunacak kitaplarım var diye sevindim. İki kitap blog yazarlarından  biri Deep Tone'nin Güne Sürgün. Diğeri ise Defne Suman'ın Bir kitabı Emanet Zamanlar Birde Grange  Son Av. Ayrıca kızımın evinden iki kitap daha aldım.
         Evde kalmaya alıştık mı bilmiyorum. zaman bir şekilde geçiyor. Dikmen Vadi'si, İlkbahar Park'ı dağdaki yürüyüşler bu haftaya anlam kazandıran zamanlar.
       Sabah kahvaltıda eşimle sohbet ederken ona sordum; " Beni en çok mutlu eden şeyler ne? "Konu başka şeylere kaydı cevabını ben vereyim dedim. Çiçeklerim, ekilen tohumun çıkışını gözlemlemek. Kitaplarım. okunacak kitaplar, yazı yazmak , fotoğraf çekmek. Mutluluğu uzakta değil yakında kendi içimde aramak. Sıralamanın değişmesini istiyorum. Yazı yazmak ve fotoğraf çekmek ilk sırada olmalı. Tıpkı yemek içmek kadar doğal. onlar yaşamın anlamı. Biliyorum yazı yazmayı sürekli hale getirebilmek. Bir ara torunum Ege'ye öğretmeni günlük üç cümle diye ödevi vardı. Bende günlük olmasa bile haftada bir yazayım ona da mutlu olurum. Gün içinde beş cümlelik notlar alarak haftalık yazımı oluşabilir. Fotoğraf çekmek için çok çaba gerekiyor. Birinci sıraya nasıl gelecek. Cep ile çekmekten bahsetmiyorum. Fotoğraf makinasını kullanarak çekmek. Bu ödevim olsun. Fotoğraf makinasını  taşımayayım dedim Köye götürdüm orada çekmedim.geri getirmedim. İstiyorum. peki neden yapmıyorsun? Yapacağım çok istemek gerekli galiba.
        Öğle zamanı yaklaştı. Yemekler var. Akşamüstü pide denemesi yapmak istiyorum Çayın yanında güzel olur.
         Oğlumla bu sıralar daha çok konuşmaya başladık. Görüntülü olunca bir nebze mutlu oluyorsun. Almanya'da coranalı günler. Maske takmaya yeni başlamışlar. Çok zor olduğunu söyledi. Yaşadığı yerdeki insanlarla daha çok sosyalleşmişler. Sanata ve kültüre verilen değerden  bahsettik. Sanatın izleyen için dinlenme aracı olduğunu yapan kişi için durumun farklılığından söz ettik. Bu günlerde değişen normlar ve değerler gitgide yalnızlaşan insanlar ve  bunların birey üzerindeki etkileri.
       Dışarıda pideci dolaşıyor "sıcak sıcak taze taze diyerek"  insanın iştahını kabartıyor



                            Tüf tüflerden bir dilek tutalım hayata bir dilekte siz tutun gönlünüze.

6 yorum:

  1. Tuttum dileğimi.
    Bu günlerde öyle böyle anılarda yer alacak bir gün. Sağlıkla atlatırız inşallah.

    YanıtlaSil
  2. Selam mehTAp İnşallah buda geçecek diyelim. Güzel yarınlar bizle olacak .Sevgiyle kalın.

    YanıtlaSil
  3. Sizin oğlunuz Almanya'da, benim ailem Türkiye'de :) Birbirimizi okudukça karşı tarafı dinlemiş gibi oluyoruz.. Köyevini çok merak ettim, bir dahaki sefere zor olmazsa fotoğraf isterim :)
    5 Mayıs Hıdrellez bu arada, unutmayız değil mi?

    YanıtlaSil
  4. Selam Sadece C.Güller alındı. altına dilekler asılacak ve istediğimiz günler gelecek sevgiler.ben köy evi diyorum ama Dağda bir site 58 daire var iki artı bir bahçe içinde etrafı çitlerle çevrili bir yer.Aslında son yazıya fotoğraf ekleyecektim olmadı. bir daha ki sefere gideyim çiçekleri ekeyim. sevgiler.

    YanıtlaSil
  5. Saglikli gunler geri gelsin,sevdiklerimize kavusalim en buyuk dilegim.Sardunya cok seviyorum,bu hafta ben de pembesini aldim,kapini onune koydum her giris cikista selam vereyim diye:)

    YanıtlaSil
  6. Çileksuyu Sibel bende çok seviyorum renkleri müthiş ne güzel çiçeksin sen.sağlıklı olalım başka bir şey düşünmeyelim. sevgiler.

    YanıtlaSil

Ne okuyoruz? Babamın Tenekeleri Zehra Konukman'ın ilk kitabı

                                                                                                                                            ...