Ne mi düşünüyorum ?
Şimdi diyorum bir tılsımla
kağıtlar okunup bitirilse
ve bir dost gelse
güzel bir çay ya da kahve
eşliğinde
bir güzel söyleşsek
ne güzel olur
Dün akşam bu yazının mesajı geldi. Sende gel. Kim nereye ne zaman facebook açtım. Bizim bir yıldır yapmak istediğimiz randevuydu. Üniveriteden sıra arkadaşını ziyaret Şimdi o sosyoloji bölümünde profesör.O rada bizim sınıf arkadaşlarımızdan kim varsa onlarla görüşmek .Bilim tarihinden Melek .O da profesör .Mesaj çok güzeldi. Ferhunde'den gelmişti.Genelde programları ben yaparım.bu davet olunca kaçırmadım. Sabah uyandığımda o kadar yorgundum ki. .Şimdi diyorum bir tılsımla
kağıtlar okunup bitirilse
ve bir dost gelse
güzel bir çay ya da kahve
eşliğinde
bir güzel söyleşsek
ne güzel olur
Ama birden canlandım
Abdi İpekçi parkından geçtik. Burada bir çay bahçesi var dedik ama şimdi yerinde yeller esiyor.
b Seksenli yıllarda okuduğumuz kata çıktık.
Ders yaptığımız anfilerde oturduk
Bahçede fotoğraf çekildiğimiz yerde fotoğraf çekildik.
On iki eylül döneminde olaylar nedeniyle gidemediğimiz kantinde çay içtik.
Bizim yaşlardan genç birini aradık....Seksenbeşli yıllarda mezun olan Nebi Bey ile görüşüp değişim ve okulun sosyal yapısı ve öğrencilerin profilleri hakkında bilgi aldık.
Biz bu okulda bir zamanlar öğrenciydik dedik. Mutlu bir günü tekrar yaşamak üzere sözleştik. Hayriye Hoca kağıt okuyamadı ama dostlarla güzel bir gün yaşadı.
Aslında hepimizin bir çay içiminde seksenli yılları yaşamaya ihtiyacımız varmış. Aynı koridoru dolaşmak, havasını koklamak, bir an için öğrenci olduğumuz sırada oturmak.çok güzeldi. O arada Serra'nın İlhan İrem'in söylediği sazlıklardan havalanan kuş şarkısının mırıltıları salonun anfisinden çıktı ikibinli yıllardan günümüze gelip kondu. Bizde herbirimiz kuş misali ayrı yerlere göç etmiştik. Arada bir toplanıp eski günleri anmak nostalji yaşamakistedik.