Budapeşte
Sicilya
Sınavlar hiç bitmez hele hayatın sınavları hiç...
Üniversiteyi kazanmak ayrı dert okumak ayrı, Bitirince işsizler sınıfında mı? yer alacak yoksa şanslı olup güzel bir işi mi? olacak.
Her biri hayatın basamakları. O merdivenleri çıkarken tökezlemek, Düştüğü yerden kalkmak. Tekrar başlamak sonra bugünkü aklım olsaydı demek.
Bu basamakları geçtim emekli bir felsefe öğretmeni olarak öğrencileri anlıyorum. Bugünkü aklımla diyorum ki yine psikoloji ve felsefe okurdum. Ama iş olarak çok sevmeme rağmen öğretmenlik ya da rehber öğretmenlik yapar mıydım? Onu sorgulardım.Bir gün dershaneden bir arkadaş benim için en uygun yakıştırdığı meslek halkla ilişkiler demişti. Her insanın psikoloji ,felsefe, sosyoloji okuması gerekir. Ben ya sanat ile ilgili bir alanda okumak isterdim ya da ziraat mühendisliği. Tercihlerim arasında hiç bunlar olmadı. O dönem düşünmemiştim. Akhisar'dayım meslekleri tanımıyorsun. Bildiğim meslekler,tıp, öğretmenlik, mühendislik.Arkadaşlarımın büyük bir kısmı öğretmenliği seçmişlerdi.Bazıları boykot nedeniyle üç okula gidip öğretmen olan bile vardı. Annem ilkokul üçten terk. Ailenin en büyük kızı evdeki kardeşlerin bakmak için okumamış. Babam ortaokulu bitirmiş inşaat ustası. Ağabey, abla ilkokul beşi bitirmiş. Ağabey Almanya'daki işci olarak çalışıyor. Sen kitapçıkta ne varsa yazıyorsa puanın hangisini tutuyorsa onu kazanıyorsun. Psikoloji bölümünü kazanmışım. Sayısal puanla girmiştim. Ah eskilere mi? daldım.
Oğlum Eskişehir Resim öğretmenliğinden mezun sanatçı.Kızım Siyasal Kamu yönetimi mezunu daha önce bankacıydı. Şimdi bir başka kurumda.
Çevremde işsiz gençler gibi sınavlarda derece almış gençlerle konuştuğumuzda "Kendimi bir yurt dışına atsaydım"," Ne iş olsa yaparım" diyen ya da şu anda yurt dışında çalışan insanlar var. Düşünün iş için bir Avrupa ülkesi ya da Amerika sizi "Hazır iyi okullarda okumuşlar" diyor hemen işe alıyorlar. Beyin göçü çok yaygın. Bir arkadaşımın kızı ve oğlu yurt dışında. Yine benim kadın doğum doktorum Kanada'da. Arkadaşımın kızı Amerika'da master yapıyor. Pandemi olmasaydı belki kalırdı. Ona keza benim oğlum Almanya'da. Arkadaşımın oğlu Avusturya'da.Arkadaşımın eşi çocukları ile Avusturalya'da. Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Yıllar önce Almanya Hildesheim'dayım. şehri dolaşırken karnım acıktı. Yemek için dönerci kesin dedim Türk vardır. Hildsheim'da Hamburg'a iki saat uzakta. Bir başka gün makarna canım istedi. Şimdi nasıl alırım derken kasadaki çocuk Türk.Avusturya'da metro bileti almak için birine rica etmiştim. Oda memleketli çıkmıştı. Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Yine tanıdığım bazı bloggerler Belçika, Almanya, Polonya,Yunanistan vb gibi ülkelerde.
Yine duyduğum bir olay Türkiye'de bazı kurumlar tersine göç için yurt dışında çalışan kişileri ülkemize çekmek için daha iyi paralarla proje oluşturuyorlar.
Şimdi gençler tercih yapacaklar. Arkadaşlarımın çocuklarının sonuçlarını sorduğumda, hukuk , endüstri mühendisi.
Pandemiden sonra herhalde tıp yazacak gençlerin sayısı artmıştır ya da tersi mi olmuştur.
Hayatın en önemli evrelerinden biri meslek seçimi. Onun gerektirdiği koşullar gerçekleştirmek için yapılan tercihler. Kim bilir bu satırları okuyacak olan kişiler yaptıkları ile düşledikleri meslekler aynı mı?
Gençlere yaşamın bir başka başlangıcı olan tercihler için aldıkları puana göre yapacakları seçimleri gönüllerine göre olsun.
Sabah gazete okurken ilgimi çekti