Biber kokusu kahve kokusunu bastırdı. Kırmızı biber aldım közleyeyim dedim ya sos yaparım ya da sarımsaklı yoğurtlu. Aynı anda ocağa kahve koymuşum kaynamış durmuş. Biberler kızarmış. Dedim ki kimi sorunlar diğerlerini bastırır öncelikler değişir.
İki gündür Sinop'ta rüzgarlı hava esmekte . Kuzen İstanbul'a gitti. Diğer arkadaşların kendine göre işleri var. Rüzgar hem gün doğu hem de karayelden esiyor deniz dalgalı sanki orman iyi gibi bugün de deniz yok. Belki kafa dengi arkadaşla parkta otururuz.
Ben de o ara bir yazı kaleme alayım duygular bitmeden yalnızlığın ilacı okumak ve kalan tortuya gündelik hayatın içinden bir şeyler katmak.
Cuma günlerini çok seviyorum. Oksijen gazetesi haftalık çıkıyor sabah on bir buçukta markete gittim. Gazete yok maç olunca gazete geç geliyor. Öğleden sonra gazete almaya gittim.
Uyanınca önce camı açar içeriye temiz havanın girmesini perdenin uçmasını izlerim. Bir yandan bir kedi yoldan geçmekte. Kırk yalan İsmail arabasını yıkamakta.
Geçen cuma yazmışım. Bugünden devam edeyim. Hava bulutlu ve yağmurlu şu an dışarıda yağmur yer Sinop neredeyse bir haftadır denize giremedim. Dünkü güzel havada gitti. Yaz günü serinlemek güzel de bir ara hava açsa. Yüzmeyi özledim. Andaç 'da kuzen ve arkadaşlarla sohbeti. Bugün yürüyüşte iki arkadaş ile onlar evlerinin balkonunda ben yolda selamlaştık. Çay ya da kahve içmeye çağırdılar. Yürüyüşte olduğum için önceliği doğanın içinde olmak ve yüzemediğim için spor yapmayı tercih ederek nazik davetlerini kabul etmedim. Ne güzel bir kelime "çaya ya da kahveye gel" daveti içinde sıcacık anlam yüklü. Sabah sevincine ortak. Gitmesem de kapıları açık. Bir sabah yürüyüşünde uğramalı. Bugün günlerden çarşamba dışarıda incecikten yağan yağmurun sesi. Odaya dolan nem. Sonbaharın ayak sesleri.
Dün akşam şehrin kalabalık caddelerinde dolaşmaktayız Sinop'ta şehir içinde trafik lambası yok. Sokaklar dar, insanlar çok rahat arabalarını park eder sokak ortasında alışverişini yapar. Karşıdan karşıya geçmek zor. Yaya işareti var. Ve arabalar geçmekte duran araba yok. En sonunda yanımdaki arkadaş arabayı durduttu. Arabadaki kişi "başım gözüm üzerine "dedi . Biz karşıya geçtik. Şimdi başım gözüm üstüne ne demek? Sözlükteki anlamı bir işi içtenlikle yapmak ama burada zoraki durdu yoksa geçecekti. Yapacağım ama zorunluluktan anlamını çıkarttık .Biz mi yanlış anladık diye düşünüyorum.
Geçen haftanın özetiydi. İki gündür deniz havası vardı. Yakın şehirden gelen Kastamonu ,Samsun' lular bu hafta gelmemiş. Deniz kenarları boştu. Doya doya denizin tadını çıkarttık. Okullar açılıyor kent kendi yalnızlığına çekilmekte. Tatil yerlerinde insanlar rutin hayatlarına devam etmekte.