Bir insanı tanımak istiyorsan "söylediklerinden daha çok yaptıklarına bir bak" deriz.
Balkondaki çiçek, sabah yapılan yürüyüş, fotoğraf çekmek, sevdiğimiz arkadaşla sohbet, blogta yazı yazmak vb.
Eskiden yeni duruma hemen adapte olup alışkanlıklarımdan vazgeçmezdim.
Ne oldu? sorusunu soruyor ama cevabını vermiyordum.Ya da halan soruyu soruyordum. Hayal kırıklığıydı yaşadıklarım. Umutsuzluk kapladı. Cevabını biliyorsunuz ülke içindeki yaşanılan durumlar.
Geçmeyen kronik hala gelen boğaz enfeksiyonları .Gençlikten kardeşim. Genç olmaktan .
Yaşamdan çok şey istemedim. "Ne yaparsa insanın kendisi yapar" diye düşündüm. Eyleme geçtim.
Yaşlansak da yaş da alsak istekleri olmalı insanın. Umutları olmalı.
Bir çıkış yolu olmalı umutsuz olunmaz
Sorular sormalı sorular cevaplarını bulursa insan rahatlıyor.
Olumsuz düşünen bir tip değilim. Genellikle iyimser bir tipim. Çok canımı yakmazlarsa (hoşgörülüyüm ) tahammül sınırım yüksektir. Yine de "sesi çıkmalı derim insanın illa canın mı yanmalı"
Duygular bu durumda .
Bu arada neler yaptım. Oğlum Alman bir kızla geçen yıl evlenmiş Ocak ayında Almanya 'ya gitmişti. Münih'te oyunları vardı. Hem onları görmek hem de oyunlarını izlemek için.Münih'e bilet almıştık. Çok tanınmış grup olmadıklarından ve de Münih tiyatrosunda grev olduğundan oyunları iptal oldu. Biz yinede bilet alındığı için Münih'e gittik. Oyunlarını Hildesheim'de oynadılar. Aralık ayında Berlin'de oynayacaklar, Belki ona gider oyunlarını izleriz.
Fotoğrafçı grupla Kütahya gezisi.Yağmurda Kütahya.
Yaz geldi okullar tatil oldu .Torun Ege ve eşim ile Sinop'a geldik.On gün Ege ile beraber geçirdiğim günler.
Deniz ve Sinop günleri.
Fotoğraflar Almanya Münih