Genevo
Annecy küçük Venedik
Monoco
Fotoğraflar haziran ayı içinde yaptığım seyahat Elegant Avrupa gezisisinden
Akıntıya karşı yüzmek, hayatın zorluğuna karşı koymak, yalnızlığa karşı savaşmak, hayatı anlamaya çalışmak. Düne baktığında gördüklerinle bugünü yaşarken hissettiklerin, yarının bugün yaşadıklarına bedel geldiğini anlamak için çok fazla düşünmeye gerek yok.
Çocukluk en saf en heyecanlı dönem. Beden canlı enerjik, bazı savrulmalarda rüzgara karşı koyabilirsin diye yazarken şu soruyu sormadan edemedim. Her çocuk için aynı değil. Yine de güçlü müydük o zamanlar. Aslında her çocuk için farklı. Bazısı için zor dönem. Torunlarıma bakıyorum. Ege farklı Deniz farklı karakterde üzüldükleri ayrı, sevinçleri ayrı. Bana karşı duyguları farklı. Kendi içinde belki fırtınaları var. Yeni bir durum ya da olayda içindeki yaşattıklarını bazen görebiliyorum.
Kendi çocukluğuma dönüyor fırtınaları nasıl atlattığımı düşünüyorum. Dünyamız okul , aile ve arkadaş arasında geçerken bir şekilde başarmışız. Geriye dönüp baktığımda çocukluk tabii ki bazen ya da çoğunlukla balayı.
Ah gençlik yine okul lise derken üniversite. dersler, arkadaşlar bir şekilde çocukluğa nazaran daha farklı bir balayı.
Ah şimdiki zaman çok fırtınalı, içinde kasırgaların olduğu bir zaman mı? desem. Yoksa her şeyi ciddiye mi almaya başladık. Çok şey isteyip hayatta bulduklarımızla mı? yetindiğimiz zamanlar mı? Bazen anlayabiliyor bazen çözemiyorum. Dünü kasırgalar bir şekilde atlatıldığına göre yine başarırız. Yüzmeye gittiğinde deniz anası, rüzgar, dalgalar görünce sakin bir deniz nasıl da insanın hoşuna gider. Çok şey aramaktan vaz geçersin ama alışkanlıklar peşini bırakmaz.
Rüzgar ya da fırtınalar hayatımızda var olacak. Güçlü olmak için çabalayacağız. bazen savulacağız hoşumuza gitmeyince ne yapıyorum ben deyip toparlanmak en güzeli.
Nasıl ki her sabah güneş doğuyorsa gecenin ardından sabah oluyorsa, kışın ardı baharsa. Geçmişe bakıp nasıl zorluklarla baş edebildiysek, yaş aldıkça beden güçsüz düşse de umudu yitirmemek en güzeli.