29 Aralık 2019 Pazar
Yıl biterken geçmişin muhasebesi
Zaman zaman düne bakar olayları değerlendirirken benim kendimle ilgili olanlar üzerinde uzun uzun düşünürüm. Kendimi nasıl değiştiririm? Buradaki tepkim böyle olsa daha iyi olurdu. vb değerlendirmelerle minik değişimler beni mutlu ediyor.
Bazı davranışlarım ve tepkilerim o kadar kalıplaşmış ki aynı yanlışları yine yapınca bu sefer daha büyük değişimlere ihtiyaç duyarım. En büyük kavgalar kimlerle yapılır? Bazen kendime çok kızar kendimle kavga muhasebeye dönüşür. Çok uzaklarda aramayın kendimizle yaptığımız en fazla bir de beraber yaşadığımız insanlar eş, anne, baba, kardeş, arkadaş.
Bu yıl köşe bucak temizlik yapmaya şimdiden başladım. listeler listeler. Önce gardrop sonra evin içi valizler köşe bucak bitti mi? diye soruyorsanız hayır bir iki köşe kaldı en sona sakladığım en kısa sürede yıl başı gelmeden yapılacak. Peki kendimle ilgili olan... İç dünyama bakıyorum. o kadar çok yapılacak işler var ki! Her gün yeni bir durumla karşılaşınca ortaya çıkan çözülmemiş küçük meseleleri anında çözmeye çalışıyorum. Eğer beni huzursuz ediyorsa arkadaşıma telefon açıp ya kusura bakma ağzımdan o an çıktı. Çok gereksizdi deyip kısa sürede çözüm üretme. gerektiğinde özür dileme.Bazen dağ gibi sorunlar oluşturan durum için benim hangi tepkim bu sorunun dallanıp budaklanmasına yol açtı nedeni ne olabilir diyerek kafa yoruyorum. Sabırlı insanımdır. Bazen aceleci davranmış olabiliyorum bu da sorun olarak karşıma çıkıyor. Geçenlerde torunuma eve gelince ayakkabılarını düzeltme ile ilgili bir konu vardı. İkna ettim içeri girince ayakkabı düzeltildi. Biraz geç oldu. Bende kendisiyle ilgili yorum yaptım. Bütün ayakkabılar fırlatıldı. Dört yaşındaki çocuk tepkisini koyuyor. Onun için tavır ,davranış, ağzımızda çıkan kelimeler çok önemli. Zamanında beni mutsuz eden durumlardan başlamak gerek. Ancak kelimeleri seçerken durum ile ilgili dikkatli ve özenli olmalıyım. Küçük bir adım at. Vazgeçme kararlı ol. Yavaş yavaş şöyle köşe bucak bir temizlik yapayım neresi mi? kendimin beğenmediğim beni engelleyen mutsuz eden yönlerim ile ilgili.daha önce kullandığım yöntemleri kullanabilirim. Bazıları etkili oldu. yeni yöntemler denemeliyim. bakış açımı değiştirmeliyim...
Artık hayır demek istiyorum. "Bana ters gelen benim zamanımı çalan insanlara, durumlara, olaylara hayır" diyorum. Arkadaşlarım beni çok mutlu ediyor. İnce nazik insanlar. Arkadaş seçerken özenliyim. evime çağırdığım arkadaşım benim için özeldir. O konuda yanılmamışım. Kendimi tebrik ediyorum.
Daha fazla tiyatro sergi, panel.
Zamanımı azaltan vaktimi çalan facebok ve televizyonu azaltmak.
Kilo vermek. Çok hareket az yemek. Spor yapmak.
Sağlığıma özen göstermek. Sağlık kontrollerimi zamanında yapmak. elden geldiğince düzenli uyku ve sağlıklı beslenme.
*Daha çok bloğa yazı yazmak
* Daha çok seyahat
*Daha çok fotoğraf çekmek
Bu gece en uzun gece 21 aralık.
Yaşamı kıyısından köşesinde yakalamanın hazzı var içimde. Bundan yıllar önce " hayat bu bunun dışında çok şey bekleme" derken şimdi "bu hayatta ne çok heyecan veren şeyler var" demekteyim.
Bugün dışarı çıkacak gücü kendimde bulamadım. kahve festivali resim sergisi ve kitap fuarı. Hiçbirini yapamadım. Bir siparişim vardı gelmiş onu almaya kendimi zorladım. Dışarı çıkıp geldim. Bugün bedenim evde oturmayı seçmiş. Diğerlerini de "planlama yap ya da dışarıya çıkmama büyük bir kayıp değil." diye not almışım.
Ah beden değil ama dikkatsizliğim sonucu bacağımı 2.derece yaktım. Şimdi beş gündür evdeyim. Kaynar su üst bacağıma yan ve arka bacağıma dikkatsizlik sonucu devrildi. Kış gününde çok zor açık kalması gerekiyor halim perişan...Ayağımın acısı bir yandan yaşam standartımı düşürmesi ayrı, gece uyurken bacağımın üstüne yatamama hangi birini saysam. Bu yüzden kendime bir yandan kızmakla meşgulüm. Bir yandan evde nasıl vakit geçirilir kalan işleri sıraya koymak ve bol bol dinlenmek. Evde oturamayan benim için çok sıkıntılı durum. Bir an önce iyileşmek istiyorum.
Yeni yıl için yeni bir karar daha dikkat olayı .Araba kullanırken dikkat ev kazalarında dikkat. Aman aman kendimize özen gösterme hiç bitmiyor. 2019'un acı veren tatsız olayları geride bırakıp getireceği güzelliklere inanarak göndermek istiyorum.
Bu yazıyı okuyan sizlerin eski yıl tüm olumsuzlukları alsın yeni yıl sağlık, mutluluk ve güzellikler getirsin.
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN.
21 Aralık 2019 Cumartesi
Romantik yol 2 Würzburg,Bamberg
Gezmek beni heyecanlandırıyor, mutlu ediyor. Bedenim adrenalin salgılıyor. Hayata, insanlara daha farklı bakıyorum. Yeni yerler görmek, yeni bir kültür.daha hoşgörülü bakış açısı ile hayatı anlamlandırıyorum.
Bir önceki yazıda özet anlatmıştım. Çok güzel yerlerdi. Hani güzel bir yemeğin üzerine pasta getirirler ya onu ucundan tadar tadı damağımda kaldı misali. Günlerin kısa oluşu, çok yerin bir arada olması Salzburg, Nürberg gezemedik.İleride sadece Nürberg ya da Salzburg, Bamberg, Rothenburg ve sevdiğim diğer şehirlere bir daha yolculuk yapmak isterim. Almanya ve Avusturya' da sonbahar manzaralı otobüs yolculuğu ile görsel şölenler eşliğinde gezi yolculuğuna devam edelim. Gezi yazıları kısa süre içinde yazılmalı. Bazı yerleri karıştırıyorum hangi şehir? hangi fotoğraf?Çok yer görünce şehrin çok küçük bir kısmını görüyorsunuz. Turla katılınca hızlı bir tur oluyor. Yine de gezmenin o büyülü dünyaları tanımanın mutluluğunu ifade etmekte zorlanıyorum. Şu an bile oraları düşündüğümde sanki rüyadaymışım gibi geliyor. Beni etkileyen masal şehirlerinden biri Bamberg ben birinci sırada Bamberg dedim. Otobüsteki arkadaşlar Rothenburg dedi. Birinciliği Rothenburg aldı.
Nurnberg İki gece akşam üzeri kente vardığımız için ve de hastalandım. Kaleye bile çıkamadım.
Turun programı çok yoğundu. Yemekleri acele yedik.Süremiz azdı. Rothenburg'ta sürenin uzun oluşu nedeniyle şehir merkezinde soğan çorbası, dana eti salata ve içecek şarap 22 euro verdik. Yurt dışında yemekler pahalı. Ankara'da yaşıyorum. Gece yemeğe en son çıktığımızda ödediğimiz para yüz yetmiş liraydı.Dışarıda yemek artık ülkemizde de pek ucuz değil..Ancak aldığımız maaşlar ve euronun pahalı olması sonucu ödediğimiz paralar bize çok geliyor. Gezi ile ilgili görseller çok. Bir sonraki yazı özet ve güzel fotoğraflar ile kısa bir değerlendirme yazısı olacak.Geçmişe baktığımda iyi ki bu geziye katılmışım diyorum.
Turun programı çok yoğundu. Yemekleri acele yedik.Süremiz azdı. Rothenburg'ta sürenin uzun oluşu nedeniyle şehir merkezinde soğan çorbası, dana eti salata ve içecek şarap 22 euro verdik. Yurt dışında yemekler pahalı. Ankara'da yaşıyorum. Gece yemeğe en son çıktığımızda ödediğimiz para yüz yetmiş liraydı.Dışarıda yemek artık ülkemizde de pek ucuz değil..Ancak aldığımız maaşlar ve euronun pahalı olması sonucu ödediğimiz paralar bize çok geliyor. Gezi ile ilgili görseller çok. Bir sonraki yazı özet ve güzel fotoğraflar ile kısa bir değerlendirme yazısı olacak.Geçmişe baktığımda iyi ki bu geziye katılmışım diyorum.
Würzburg
Bamberg
Yol boyu sonbaharın sevdiğim renklerinden sarı yaprakların eşliğinde görsel şöleni izlemekten doyamadım. Sonbaharı ayrı severim. mevsimlerin içinde renkleriyle kışa girmeden beni mutlu eden mevsim.
Regensburg
18 Aralık 2019 Çarşamba
ROMANTİK YOL Almanya 1
Üç Kasım ile dokuz Kasım arasında romantik yol Almanya'ya gideceğiz deyince ben de Münih' te yaşayan dünürüm Hilla ve onların arkadaşı ve benimde arkadaşım olan Katrine ve eşi Klaus 'u görmek hem grupla kışa girmeden enerji toplamak için geziye yazıldım.
Romantik Yol kuzeyde Würzburg güneyde Füssen arasında kalan tematik bir yol rotasıdır. Ortaçağda ticari amaçlı kullanılan bu yol Almanya'nın orta kısmıyla güney kısmını birbirine bağlar. Yol üzerinde doğa güzelliklerinin dışında ortaçağ şatoları, kaleleri, köprüleri gibi kültürel eserlere de rastlanır Bu Münih'e üçüncü gidişim.Bir buçuk yıl önce en son gitmiştim.
Turlara Ankara' dan katılınca bir yerde bize eziyet oluyor evden çıkışımız saat bir Önce İstanbul sonra Graz. İlk defa İstanbul Hava limanı' nı göreceğim. Güzel yeni bir hava alanı ancak mesafeler çok uzak.Bizi bir köşeden diğer köşeye yürümemiz epey zaman aldı. Graz Havaalanı küçük bir hava alanı rehberimizle orada buluşacağız sonra Graz şehri gezilecek.
1. gün GRAZ uçakta yarım saat dalmışım tüm gece uyumadan yolculuk. Graz ülkenin en büyük ikinci şehri" Küçük kale" anlamına geliyor.
Atlı arabaların şehirde dolaştığı bir kent
Graz'dan sonra yola devam altı saatlik yoldan sonra Münih şehrine varış şehrin ana meydanı Marien Platz,belediye binası sonra serbest zaman.
Dünür ve arkadaşlarla buluşma
2.gün Füssen Ve Neusschwantein Şatosu
Bavyera Kralı II.Ludwig tarafından 1869 yılında yapımına başlanan neo-romantizm tarzındaki şatonun masalsı bir görüntüsü var. Dünyanın yedi harikasından biri Kral II. Ludwig tarafından 1869 yılında yaptırılmış, sanata çok düşkün özellikle Wagner hayranı imiş. Şatoda 4.katta Singer’s Hall denen salon bu düşkünlüğü yansıtıyor. Bu şato Ludwig’in hayali imiş, yapımı 17 yıl sürmüş ancak hala tamamlanmamış . Kralın adı bu takıntı yüzünden deli Ludwig’e çıkmış
İçinden nehir geçen kentlere hayranım.Su hayattır.
ROTENBURG
Bir masal içine girmiş gibi oluyorsunuz. Hele akşam olmuşsa evlerin ışıkları yanmış camekanlardan yılbaşı süslerini izliyorsan karşıdan da masal kahramını geliyorsa değme keyfine.
7 Aralık 2019 Cumartesi
Renklerin sınırı olmalı mı?
Griye çalan puslu, insanı kötümser ruh içine sokan havalar içinde renkleri aramak pek kolay olmasa gerek. Günlük hayatımızın içindeki alışkanlıklara tutsak olmuşken yaşadıklarımız alışkanlıklarımızın toplumun değerleriyle bağlantılı.
Oğlumla alışveriş yaparken bilinçaltının ona ve bana ne kadar çok eziyet ettiğini farkettim. Oğlum " Anne çocukken bana sürekli bak kırmızıyı şimdi giyebilirsin ileride giyemezsin o yüzden renkli giysi giy der dururdun " demişti. Şimdi "sürekli elim kırmızı renge gidiyor." Alışveriş sonrasında kırmızı bir valizle eve döndük.
Seksenli yıllarda ben renklerin ilerideki yaşantımızdaki önemini anlatmışım. Oğlumun kabusu olmuş. Kendime şaşırdım, kızdım. nasıl böyle bir dikkatsizlik yapmışım. Geçenlerde torunum "Mor ya da pembe bere istiyorum" derken annesi "tabii olabilir" diyerek hiç bir yargıda bulunmamıştı. Oğlum doğduğunda hazırlanan giysiler arasında çoğunluk pembe zıbınlar vardı. Doktorum "Oğlan doğdu. hemde pembe zıbın" diyerek kendi yargısının toplumun değerleriyle örtüştüğü yerde benim değerlerim farklı olamazdı.(Burada savunma yapıyorum.) Kıza giysiler hazırlanırken pembe erkeğe mavi hazırlanırdı. İkisi de güzel renk. Niye cinsiyet ayrımında kullanılmıştır. Ancak ben toplumsal yargıyı belirtirken hatırlamıyorum oğlumun zihni bulanmış; hem kendime hem oğluma yaptığım haksızlık beni üzdü. Erkeklerin renkli giyinmesini hayal edemeyeceğim bir dönemmiş. Şimdi pembe, kırmızı bordo renkleri kullanıyorlar. Yine de renkler çocukların, kadınların tercihi. Sanatçıların renkli giyinmesinin dışında erkeklerin alışveriş yerlerini düşünün renkler hep koyudur. Kışın renkleri gibi soğuk siyah, lacivert, kahverengi.
Mağazaların çocuklar bölümünde kız erkek ayırmadan hepsi renklidir. Çocuklar büyüyünce adam olunca erkek reyonlarında bir kaç istisna dışında koyu renkler hakim olmaya başlar. Çocuğun renkli dünyası gibi giysileri de renklidir. Şimdi üzerine pullar işlenmiştir. Yaşlı bir erkeğin pullu giysi giymesi düşünülemez sanatçılar dışında.
Şimdiden torunlar kendi tabii ki moda olandan tercih yapıyorlar.
Eşime ,dünüre, damada giysi alırken dikkat ederim. Tabii olanlar içinden seçme yapmak durumundayım. Bazen aldığım renkli giysileri bize göre çok daha koyu ama onların içinde renkli olanı eşim giyer mi? ki diye düşünürken beğenmiştir. seve seve giymiştir.
Toplumun değerleri ile düşüncelerimiz farklı değil.
Bırakalım da insanlar içimizi karartan olayların ,savaşların, cinayetlerin olduğu dönemde renk tercihlerini moda değilde bireyler seçsin. Bu pek kolay görünmüyor. renklere haksızlık yapmamak gerek. Tamam bazı yerlerde koyu renk giysi tercihimizdir dense de günlük yaşantımızda renkleri özgür bırakmak lazım. Kim hangi rengi giymek istiyorsa gri havalara inat giysin.
14 Kasım 2019 Perşembe
Başlıyor, başlıyor, 22 kasımda başlıyor....
Ay kız bağırıp çağırma sen tellal mısın? Ne başlıyor? Nerede başlıyor? Dur şunu sakin sakin anlat.
"Bir dakika ablacığım ağabeyciğim, teyzem, amcam bir dakika beni oku, dinle."
"Heyecanlandırma bizi söze başladın gerisi gelsin. Haydi anlat dinleyelim.
Önce derin bir nefes alayım. Tamam şimdi anlatayım.
İNADINA SANAT
İNADINA TİYATRO
HER ŞEYE RAĞMEN TİYATRO
22 Kasım-2 aralık dahil Taksav'ın düzenlediği 24 Tiyatro festivali başlıyor. Bu yıl Devlet tiyatrolarında oyun oynanmayacak. Onun yerine Çankaya,Yenimahalle ,Büyükşehir belediyelerin desteklemesi sonucu onların sahnelerinde ve bazı özel tiyaroda örneğin Kulis gibi sahnelerde. oyunlar var.
"Aman bizde dedik ki sanki bir yerde bedava bir şey dağıtıyorlar." Ah hanım teyzeciğim bedava ne var günümüzde bak insanlar kadın, erkek, genç, yaşlı emek veriyor, üretiyor gel sende destek ol." "Kızım ben emekli bir teyzeyim aldığım para iki kuruş tiyatro karın doyuruyor mu? ben akşam ne yiyeceğim derdindeyim. sen neler anlatıyorsun."
"Teyzem sen köy tiyatrosunu duydun mu? Bak gençler tiyatro yapıyor duydun mu? Biz çalışırken genç geldi. Biz tiyatro yapıyoruz. Sizi de oyunumuza bekliyoruz Ankara, İzmir, İstanbul, Sinop genç yaşlı tiyatro yapıyor.
"Bak teyzem dünyaya farklı gözle bakıyorsun, heyecan duyuyorsun, kendine bir başka gözle bakıyorsun, sorunlar üzerinde düşünüyorsun, duyarlılığın artıyor, kültürel zenginlik sağlıyor...vb
Tabii ben teyzeme anlatamadım. birde arkadaşlarıma anlatayım, duyarlı insanlara.Acaba sizlere anlatabilir miyim?
Emeği geçen bu festivali düzenleyen TAKSAV yöneticilerine, ışıkçıdan set işcisine bu çorbada emeği olan sevgili dostlarıma teşekkürler.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
imza günü
Hayat yolunda yürürken h...