2 Eylül 2020 Çarşamba

eylül



       Bu sabah dışarıya baktığımda deniz sakin göründü gözüme. Evi biraz toparladıktan sonra denize gideyim dedim. Karakum'a vardığımda saat on buçuktu. Denizde kimse yoktu. "Tıpkı filmlerdeki gibi" dedim. Sahilde güneşlenirken dalgalarının sesini dinledim. İnsanlar evlerine memleketlerine dönmüştü. Sahil yerli halka kalmış ya da eylülde tatile çıkan insanlara. istediğim yeri beğendim. Corono yüzünden en tenha yerleri gözetir dururdum. "Her yer benim" dedim. Bütün sahil. deniz.ve hayat. Benimde dönüşüme az kaldı, zaman çok kıymetli.
       Pazara gidiyorum pazar sessiz, insanlar gitmişler. Pazarların sessizliği yüreğime dokunuyor. Çünkü köyden gelen insanlar ürünlerini satmakta zorlanıyor. İki  ya da üç aylık kazançları bütün kış yetmez. Her geçen gün bir önceki aldığından daha pahalı ürünü alıyoruz. Sürekli zam. Dar veya sabit geliri olan insanlar için durum daha zor.
       Eylül hem dönüş hemde ürünlerin bol olduğu zamanlar. Pazar tezgahlarını mandalinalar süslemeye başlamış. Turşuluk salatalar arzı endam etmekte. Barbunya pahalanmış. daha buzluğa atmadım. Geçenlerde iki fotoğraf  koymuşlar. Biri yabancı ülkede çok güzel sonbahar manzarası diğeri de bizim ülkeden domates konservesi. Önümüzdeki yılda korona devam edeceğinden insanlar doğal yiyecekleri bol zamanda alıp kış için saklama yöntemi olan konserveler yapmakta. Herhalde bu yıl daha fazla konserve yapacağız. Kış mevsiminin sebzelerini de  ayrı severim. Buzluğa daha çok barbunya atıyorum. Hem yapması kolay oluyor. Yemeksiz zamanımda aklıma geliyor. Hemen haşlayıp zeytinyağlı yapıyorum.
         Eylül bir dönüştür benim için. Mevsimin dönüşü. Sıcak günlere veda. İnsanı üşütmeyen ya da çok terletmeyen bir hava. Ankara'ya dönüşün mevsimi. Gitmeden denizin iyot kokusunu ,manzarayı, dalgaların sesini gözlerimden ruhuma kazımaya çalışıyorum. Anları yaşayıp eylülün ilk günlerini keyfince yaşamak istiyorum. Biraz sonra akşamı dışarıda karşılamak günü bitmeden yakalamak lazım. Yarın bir bakarsın yağmur gelir.
        Fotoğraflar Sinop'ta beğendiğim yerler. Aşağıdaki fotoğraflar Kurt Kuyusu'ndan.
                   


                                             
                                   
                                                                          Karakum
                                                                             Sinop





                                                                             Arka deniz

6 yorum:

  1. fotoğraflar muhteşem, biz deniz kenarında değiliz içimi açtı resimler.

    YanıtlaSil
  2. Mis gibi deniz kokusu geldi :)

    YanıtlaSil
  3. Handan ah birde denizin kokusunu alsam. Ama sana gönderiyorum. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  4. nasıl güzel.. ay ben sizin yerinizde olsam vallahi ekim sonuna dek kalırdım çünkü insanlar gidince kokuları, sesleri gidince nasıl güzel olur sayfiye...
    dün Ankara 38 derece dedi havayı koklayan adam, nem de %3müş. bugün nasıldır diye sormadım korkumdan :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biliyorum. Arabayı yaptırmam lazım. Dünür torunlarla destek olmam gerekir. Atlayıp geliriz. Bugün Sinop'ta çok nemli. Evde neredeyse baygınlık geçiriyordum. Denize geldim. Biraz ferahladım. Sevgiler.

      Sil

Ne okuyoruz? Babamın Tenekeleri Zehra Konukman'ın ilk kitabı

                                                                                                                                            ...