17 Eylül 2020 Perşembe

Düşlerin olduğu yere gidebilmek

                                                                                                                                                                                  

        Sabah uyandı. Kış ortasıydı. iki gün önceden yağan kar yavaş yavaş etkisini kaybetmişti. Dün siyah bir pantolona ihtiyacı vardı. Alışverişe çıktı. Hiçbirini beğenmedi. Daha önce yaptığı gibi "En iyileri evde" dedi. Onları giyerim. Ama her gün yürüyüşe çıkayım." Bu genç yaşta bu kilo neden? Düzgün beslenmiyorum herhalde" diye düşündü. Karda yürümek çok zevkliydi. Kendisinin dışında kimse yoktu. Sabah olduğu için biraz soğuktu. Sadece yüzü üşüdü. Siyah deri eldivenleri de ısıtmıyordu. Soğuktan kızaran yüzünü ısıtmak için atkısını ağzına doğru tuttu.
      Kendi ayak seslerinin çıkardığı ses ormanda yankılanıyordu. Acaba birisi kendini takip ediyor muydu? Yoksa kendi iç sesi yankı mı yapıyordu? Yürürken geçmişi sorgulamak ve gelecek hesabı yapmak hoşuna gidiyordu. Kuşların ötüşü ve bir köpeğin havlaması ayak seslerine eşlik ediyordu. Geçmişini, kim olduğunu düşündü. Otuzlu yaşlarındaydı. Meslek olarak sanatı seçmişti. Fakat o kadar zordu üstelik düzenli bir işi de yoktu. Hala ailesi destek oluyordu. İşini seviyordu ama zorlanıyordu.
        Sanat galerileri bir bir kapanıyor.Diğer yandan yeni galeriler açılıyor. Tutunabilen zor koşullarda olsa direniyor bir şekilde ayakta kalıyor. İnsanlar toplu yerlere gitmeyi bırakmışlardı. Terör ilk önce sanatı vuruyordu. Zaten ilgilenen kişiler bir avuç insandı. Toplumda kaç kişi kitap okuyor? Kaç kişi sanat galerisine gidiyor? Kaç kişi tablo satın alıyor ? Sinema fiyatları ne kadar yüksek? Bu sorular zihninde dolaşırken yalnızlığında kızdı, hala bekardı kendi geçimini sağlayacak işi yoktu. Annesi hep onu düzenli bir işte çalışmasını düzenli bir geliri olmasını istemişti."Lanet olsun" dedi ağaca bir tekme attı. Bütün karlar üstüne döküldü. Şimdi geçmişle hesaplaşmanın yeri miydi? " Keyfini çıkar" dedi yolu biraz daha uzattı. "Bu gideceğim yol aynı zamanda benim nereye kadar gidebileceğimi de belirler" diye düşündü. Şu söz aklına geldi. "Düşlediğin kadar varsın."
      Aklına yapmak istediği projeler geldi. Yurt dışına çıkmak istiyordu. Sanki orada hayat kolaydı. Almanya bir aylık vize vermemişti. Gerekçe " Dönünce ne yapacağın belirsiz." Bu bir tokat gibi zihnine çarpıyordu. Yine de hayalleri vardı. Her ne olursa olsun bir gün bu hayallerini gerçekleştirecekti. Aklında sürekli bir proje.
        Düşündüklerini annesiyle paylaşıyordu. Kadın oğluna hak veriyordu. Ancak oğlu adına üzülüyordu. Yazdıklarını oğluyla paylaştı.
        Oğul "Anne çok acımasızsın "dedi. Anne "Buradan senin taraf böyle görünüyor . Benim yazdığım yazının neresi yanlış?" "Ama çalışıyorum meslek olarak da sanatı seçtim. Sizde benim sponsorumsunuz."
       Kadın "Bende düşlerimi gerçekleştirmek istiyorum" dedi. Oğul " Neden yapmıyorsun?"
         Kadın " Çok kolay değil, sorumluluklarım var, hayal etmek lazım, zaman lazım, para lazım"
        Kadın "oğul ile konuşunca mutlu oluyorum. Hayallerinden bahsediyor, yaptıklarından. Farklı görüş farklı bakış açısı.  " Çok mu geç kaldım. Hayallerim bile anlamını yitirdi. Gençken ne kolay her şey."
      Oğul " Düşündükçe üretiyorum. ürettikçe de varım. Benim var oluşum bu."
 Not Oğul şu anda Almanya'da evli, Alman arkadaşlarıyla bir grup oluşturdu. şarkı söylüyor







                                                            Fotoğraflar Romanya

12 yorum:

  1. Hayallerinin peşinden giden güçlü çocuklar yetiştirebilene ne mutlu :)

    YanıtlaSil
  2. Gençlerin hayallerini tutkuyla gerçekleştirme azmine hayranım.
    Ne güzel bir evlat yetiştirmişsin canım. Tebrikler her ikinize de.

    YanıtlaSil
  3. Bence en iyisini yapıyor, hayallerinin peşinde olduğu sürece mutlu olacağı bir yere gelecektir. Fakat ben şuna takıldım, hayallerimizi benmerkezci olmadan nasıl gerçekleştireceğiz? Yani bir sponsor olmayınca ardımızda ya da sponsor edindiğimiz kişi kendi hayallerinden vaz geçmek pahasına bize destek oluyor ve biz de bunu görünce vicdan muhakemeleri içinde çırpınıyorsak?
    Son 4-5 gündür çok benzer temalar üzerinde düşünüyoruz. Ay bir zaman bulabilsem yazacak öyle çok şeyim var ki! Şimdi zamanım var ama blog arkadaşlarımı okumayı tercih ediyorum.... Ya okumayı ya yazmayı ihmal edeceksem, yazmaya kıyıyorum.. Halbuki yine... Hayaller?

    YanıtlaSil
  4. Bu akıldan projeler hiç gitmiyor. Belki de en güzeli budur. Sevgiler

    YanıtlaSil
  5. Sevgili Ceren oğlum azla yetinen birisi şimdiye kada arkasında durduk. haklısında başarılı kendi alanında ayaklarının üzerinde durmak için desteğe ihtiyaç var. Almanya'daki sanatçılar ek iş yapmak zorunda sadece Almanya değil. Türkiye'de dizi yada oyunculuk yapıp sanat yapmak .Şu anda Almanca kursuna gidiyor. Tabi haklı olduğun yön var. hayat tercih meselesi. Bizim yetiştiğimiz dönem alanımız ya da ufkumuz dardı. şimdi daha geniş. içinde bulunduğun koşullar, kişilik yapısı, sorumluluklarımız yaşam biçimini belirliyor. Sen blok okuma bir tercih. Bazen zihni dinlendirmek gerekiyor. Sevgiler. uzun bir konu.

    YanıtlaSil
  6. Geçmiş bahar Mimozası ne güzel proje yapmak sevgiler.

    YanıtlaSil
  7. Hayallerinin peşinden koşan ve sonunda buna kavuşanlar ne şanslı

    YanıtlaSil
  8. senin hayalin de gezmek benceeee :)

    YanıtlaSil

Ne okuyoruz? Babamın Tenekeleri Zehra Konukman'ın ilk kitabı

                                                                                                                                            ...