4 Eylül 2020 Cuma

3 Eylül mutluluk çiçeklerin dilini bilmek gibidir

                                                                       




        Ah ne oldu dünkü sevinçlerim deliksiz uykularım, ağrılar, sızılar. Ağrın nerede ise canın orada. Gel de çık işin içinden. İçimdeki masum çocuk kızmakta "Canını kıymetini neden bilmedin" diye.Anlatabilsem bazen kendimi genç kız zannedip koşuşturmalarımı Yok vazgeçtim şikayet etmeyeceğim.
      Bugün beni mutlu eden hayatın kargaşası içinde ruhumu okşayan çiçeklerden söz edeceğim. Bana göre çiçek emektir, güzelliktir, canlılıktır.Toprağından tutun suyuna kadar hem çok kolay gibi görünse de hemde çok zordur. Kaktüslere fazla su verirsen küser sana. Çürümeye başlar. Ayarı bilmelisin tıpkı kelimelere anlamlara takılan insan gibidirler.
        Güneş altında ise boynunu büken çiçekler vardır. Her gün seni dört gözle bekleyen suyunu ne eksik ne fazla verdiğin güzelliklerdir.
        Çiçeğin dilini bilmek gerekir. Çiçekleri insanlara benzetirim. bazıları zor tutunur toprağa özel bakım ihtimam gerekir, ilgi ister sohbet ister.
         Bazen bir kuşun gagasından oradan buradan taşınır. Bir tohumdur bir bakarsın birden bitiverir. En zor gününde yanında bulunan arkadaştır hangi ara gelmiştir yanına. Senin ses tonundan kullandığın kelimelerden anlamıştır belki ihtiyacını.
        Bazende o kadar ilgi gösterirsin bakımıyla, suyuyla, gübresi ile ne bir yaprak ne bir çiçek gözün gibi ışığını ayarlarsın. Yok kardeşim hiç kımıldamaz aynı durumu korur gider. Çevremizde vardır kendi halinde hiç bir şeye karışmayan suya sabuna dokunmayan insanlar gibidirler.
         Bazen suya hasret kalmış yaprakları boynunu bükmüş. Bir üzülürsünüz gider gelir suyunu vermişsin canlanmasını beklersin. İnanamazsın canlanır.
         Bazen tümden bir iki gün içinde yapraklarını döken çiçekler vardır. Gülüm vardı hafta sonu yoktuk geldiğimde yaprakları hepsi dökülmüştü, kupkuruydu.Sulamaya devam ettim. Öldü diye fırlatmadım. Daha sonra bana bir gülü verdi. İnanamadım.
         Dilini anlamadığım çiçeklerim de oldu anladığımda... Bazı insanlar gibi günlük, bazıları gibi mevsimlik bazıları gibi değerli bir tohumdu.
         Yaşamımda beni mutlu eden çiçekler gibi dostların eksilmediği bir dünya. "O zaman  mutluluk budur." derim.

6 yorum:

  1. Ne güzel bir özdeşlik kurmuşsunuz, gerçekten de insan misali her çiçek farklı farklı yapıda ve hepsinin de ayrı bir dili var..Çok sevgiler..

    YanıtlaSil
  2. Geçmiş Bahat Mimozası teşekkürler hele insanı anlayabilmek çok daha zor.bazen anladığımı zannediyorum. Bazen anlayamıyor yanılıyorum. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Cok seviyorum cicekleri.Yoksa nasil dayanabilirdik bu dunyaya.Kesinlikle ne guzel anlatmissiniz,cicekler de insanlar gibi.Kimi gul papatya,kimi kaktus ya da kaynana dili:)

    YanıtlaSil
  4. Haklısınız bazıları sürekli eleştiri, kaynana dili bazıları gül. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  5. Ah çiçeklerimi emanet ettiğim kişi bakmış bakmasına da, belli sevgi vermemiş.. Nasıl üzüldüm onları öyle boynu bükük görünce.....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evde bıraktığım sardunya, kaktüs lerim ıyi bodrum papatyaları ölmüş. Benjamin iyi. Merdivende kimlerde iyi. Köydekileri bilmiyorum. Sevgiler.

      Sil

Ne okuyoruz? Babamın Tenekeleri Zehra Konukman'ın ilk kitabı

                                                                                                                                            ...