Tamamlanmamış bazı şeyleri severdim. Herhalde çocukluğumdan kalma bir alışkanlık olabilir miydi? az şeyle yetinmek daha çoğunu istememek . Hayallerim bile minikti. Belki hayal bile kurmuyordum. Nedenini düşündüğümde yaşamın olumlu ya da olumsuz sürprizlerini sevmek gibi. Belki de gerçekçi bir insandım. Ya da güzel olan her şey benim için bitmiş miydi?
Bir gün düşündüklerimi arkadaşıma anlatırken neden sorusunu sorduğunda düşünmeye başladım. "Neden az şeyle yetiniyorum" dedim. Teyzem hayallerinden söz ederken " Küçük bir ev hayal ettim. O yüzden küçük bir evim oldu. Onun için hayal bile olsa büyük ev hayal et." demişti kardeşime.
Bazen bir şarkı, şiir, öykü, resim bitmemişliği yeni bir başlangıcı hatırlatır. O andaki duygulardır. Yarınları, bir sonrası yoktur.
Bizim hayatlarımızda öyle hep eksiklik hep tamamlanmamış hep yarımdı. Neden diye sorguladım durdum. Yarım olmasının içimizde bir eksiklik duymamamızın nedeni neydi?
Lafın sonunu beklemeden sinirlenmek savunmaya geçmek, anlatılanları farklı yorumlamak nedeni ne olabilirdi?
Birçok işi sırtla ve yaşamda yapmak istediklerin hep yarım kalsın. Bugün gazetede röportajda bir sanatçı erkekler tamamlanmamış yarım insanlardır diyor. Belki bu kadar net kelimelerle anlattığı bu değil ancak benim anladığım bu. Sadece erkekler mi? diye düşünmekten kendimi alamadım. Peki kadınlar dedim. Onlarda eksik değil mi belki kişilik olarak erkekten bir adım önde. Ancak gelenekler, değer yargıları kadına biçilen roller ve beklentiler sonucunda önde olmayı bırakın çok gerilerde diye düşündüm. Çok becerikli olunca sırtına binen görevlerin daha da artığını. Yaşam kaliteni yükseltmek isterken verdiğin tavizler. Kendine zaman ayırmaya kalkıştığında bencillikle suçlanmalar. O zaman yarım kalmışlık kadınlarda da yok mu? O zaman cinsiyet ayrımcılığına girmeden insan olabilmek. Tamamlamadan, eksilmeden, geçmişten gelen ayrımcılığa uğramadan eksik yönleri tamamlayabilmek... O kadar zor olmamalı.
Sorgulayıcı, sorgulatıcı derin bir yazı olmuş. Son paragrafta da dediğiniz gibi kadının mücadelesi bu uğurda daha büyük. Yüreğinize sağlık
YanıtlaSilBir iç sorgulama gibi olmuş yazdıklarınız. Hayat koşuşturmacası fazla olunca yarım kalmışlık çok oluyor gibime geliyor. İnsan koşsa da yetişemiyor ..
YanıtlaSilNe güzel anlatmışsın öyle..Okurken bir an kendimi sorguladım ah dedim ne çok yarım kalmışlık var ellerimde dedim:)..kadının yükü mücadelesi gerçekten çok fazla..yüreğine gönlüne sağlık canım benim sevgiler sevgiler:)
YanıtlaSilTetikleyici bir yazı!
YanıtlaSilBelki de tamamlanmak o kadar da iyi değildir; bir heyecan yitimi, sorgusuz bir doymuşluk hali yaşatabilir. Her şey halloldu, tamamlandı durumu yaşamı meşguliyetsiz, aklı ve duyguları da tembel bir hale sokabilir diye düşündüm, biraz geniş bakınca. Oysa eksik kaldılara dair arada bir küçük zaferler kazanmak yaşamla bağı kuvvetlendiren bir motivasyon hali de ama, diye de düşündüm:)
Mutlu, küçük zaferlerle dolu bir yeni yıl dilerim.:)
Çok şey yapmak başarı mı? Ya da daha büyük evde oturmak?
YanıtlaSilAz şeyle yetinmek güzel aslında. Büyük hayal kırıklıklarını önler. Ama çok az şeyle yetinmek, sahip olabileceklerimizin önünü tıkamaz mı?
YanıtlaSilUlaşabileceklerinize kavuşmanız dileği ile.
Sağlıklı, huzurlu, mutlu bir yıl diliyorum.
Selam yıldız iyi yıllar. Belki de yarım kalmak iyidir. tamamlamak için çaba göstermek yaşam mücadelesine devam etmek. Sevgiler.
YanıtlaSilSelam ebemkuşağı koşturmak eksikleri tamamlamak yaşamın vaz geçilmezleri. Koştururken yaşadıklarımız. Verdiğimiz mücadeleler. Sevgi ve sağlık dolu yıllar.
YanıtlaSilSelam burenoros. haklısınız. Minik zaferler yaşam içinde bizi tetikler. Eksikler hep olacaktır.Bir şey bitti dediğimizde heves kırılır. Sevgi sağlık dolu yıllar.
YanıtlaSilmehtAp çok şey yapmak tabii ki kişiye göre değişir. Büyük ev içinde geçerli. Küçük ama sevgi dolu bir ev. Büyük bir mutfak içinde kavga varsa ne anlamı olabilir. Paylaşılan hayat içinde evin nasıl olduğu önemli değil. Büyük ev ayrı hayatlar. Uzun ve derin konu. Yeni bir yılda sağlık mutluluk ve hayatı iyi ya da kötü günde paylaştığımız insanlar olsun diyelim.
YanıtlaSilMakbule Hanım, size de sevgi dolu sağlık dolu yeni yıllar. Haklısınız.
YanıtlaSilSanırım yorumların sırası karışmış. 2021'de umarız her şey daha güzel olacak.
YanıtlaSilSevgiyle.
Makbule Hanım bilgisayardan yapınca böyle oluyor. Cepten böyle sevgiler
SilÇok tuhaf, insan hayallerine kavuşsa bile bir süre sonra onları olağan kabul ediyor ve hatta beğenmemeye başlıyor. Tek isteği küçücük bir evmiş, olmuş, aman sen küçük ev isteme diyor sevdiğine :) İnsanevladı.... Hepimiz böyleyiz yargılamıyorum. Sanırım "şuyum olsa mutlu olurum" kalıbından kaynaklanıyor bu huyumuz, koşullara bağlı çalışıyor zihnimiz.
YanıtlaSilMesela ben şimdi 14 gündür evde çocuklarlayım, bunaldım, daha 10 gün var ama söylentiler doğruysa Şubat'a dek açılmayacak okullar. Benim tek hedefim okulların açılması, açılsa rahatlarım diyorum, koşula bağlı yani mutluluk algım. Oysa açılsın açılmasın, içinde bulunduğum zamanda mutluluğu bulmam lazım. Biliyorum ama yapamıyorum, aklım kitlenmiş halde sanki....
Sevgili Ceren bir söz var. Eşyalara insanlara güvenme. Onlarsız olmuyor. Ancak mutluluk tabiii o değil. Yılbaşı akşamı Serdar Ortaç izledim. Hastalıktan sonra önemsizleşen durumlarda değerlerden söz ediyordu. Şimdi diyor bisikletim atlıyorum. Kardeşim araba alalım dedi çok kaliteli olmasın. Sadece işimi görsün. Yaşamın özüne ulaşmak gidilen yer değil o yolculuk önemli. Hele yaş kemale erince bakış açın dahada farklılaşıyor. Nefes almak sevdiğinin yanında olması, çocukların sağlıklı olması bir arada olmak. Örneğin seni bu satırlarda tanımak yıl başı için attığın mesaj beni nasıl mutlu etti. Sevgi alışveriş değil veriş ama almayabilirsin.Mutlu sağlıklı yıllar sevgili arkadaşım.
SilHep bir şeyler eksik kalıyor. Yaptığımız her seçimle binlercesini eliyoruz zira. Bir yol seçiyoruz diğerlerine gidemiyoruz. Ve seçtiğimiz yol ne kadar güzel olursa olsun gidilemeyenin sızısı kalıyor yüreğimizde. Bazen, kendi kendime diyorum ki, cennet bütün yolları deneyimleyebildiğimiz bir yer olamalı.
YanıtlaSilIyi seneler Handan yürüdüğün yol senin cennetin.
Sil