1 Şubat 2021 Pazartesi

yaşamın muhasebesi






          "Niye gençleşmek genç kalmak ister insan içinde kalan yaşanmamış günler için mi? Yoksa yapmak istediklerimizi erteleyip yapamadığımız için mi?

          Hamur bu. Bu hamurdan elde olan bu.ne olacak. Öğretilenlerden benim öğrendiklerimden çıkan sonuç belli."
       
        Geçen yıl ki doğum günü yazısında yazdığım bölümü tekrar gözden geçirme ihtiyacım oldu. Bugün internette Betül Mardin ile ilgili kendisiyle yapılan röportajda hayat hikayesini anlatmış onu izledim.
Aldığım dersler;
*Seksen beş yaşında olsan da çalışmaktan vaz geçme,
*Hayat bazılarına kolay gibi görünse de zorluklar hepimiz için var,
*Belki bazıları önden başlıyor. Bunu ben ekledim
*Ancak engellerimiz bizi vaz geçirmesin, Beş yaşına kadar konuşamamış. Evdeki bakıcıları sürekli dövüyormuş. Sürekli ellerine vuruyormuş. Bir gün belinden rahatsızlanmış doktora gitmiş. "Çocukluğunuzda siz çok mu dayak yediniz" diye sormuş . Beynin bir bölümde meydana gelen zedelenmeden dolayı el motor becerisi gelişememiş.
*Engelleriniz olsa  da asla vaz geçmeyin.
* Çalışma, emek olmadan hayatla  baş etme kolay değildir.
       Lise yıllarımda kompozisyon dersinde zayıf almıştım. Garp cephesinde yeni bir şey yok. Erich Maria Remarque ilk aldığım romanlardan biridir.Bu süreç esnasında okudum. Kitap savaş zamanını anlatıyor.

“İnsanın yaralanan, hatta ölen arkadaşlarını görmesi çok korkunç bir şey olmalı.” 
“Arkamızdan bir ıslık sesi geliyor, başımızın üzerinden geçen top mermileri birkaç yüz metre ötede patlayıp ateş saçıyor.”

Paul Bäumer ve arkadaşları orduya katıldığında hiçbiri, tanık olacakları ölüm ve yıkıma hazır değildi. Makineli tüfekler, ağır toplar, zehirli gazlar bu gençlerin ve daha büyük yaşlardaki silah arkadaşlarının çevresinde bir karabasan yaratıyor.
Saldırılar ve karşı saldırılar aylar, yıllar sürüyor. Paul’un arkadaşları hayatta kalmayı başarıp ailelerine ve sevdiklerine kavuşabilecek mi? Savaş, gün gelip sona erdiğinde vatanlarında kendilerine bir yer bulabilecekler mi?
Bu büyük savaşta kısılıp kalan askerler yaşadıklarına bir anlam verebilecek mi?


      Öğretmenin verdiği yeni  kompozisyon konusunu yazarken bir iki yerde benzetmelerde örneklerde kitaptan bir kaç yer ekledim. Zayıf olan dersim kurtuldu.

       Şimdi de zorlukla karşılaşınca çözümü için zihni yorar ,danışır ve çözüm yollarını denemeye başlarım.
Dostlarım arkadaşlarım ya da çevrede tanıdıklarıma bakınca insanların yaşadıkları hayatlarının kolay olmadığını görürüm. Her insan hayatında geçirdiği zor anlar vardır. Kimse o anları anlatmaz olumsuzlukları hep unutmaya çalışırız. 
        Oğlumla yaptığımız telefon görüşmesinde Almanlar ile Türk insanın farklarından söz ederken benzer durumlarda  sorunları kendileri çözdüklerini çözemeyince psikoloğa ya da psikatrise gittiklerini söyledi. 
        Peki dedim Almanlar da kapı önü sohbeti seviyorlar. tamam o kısa konuşmalar havadan sudan bahsediyorlar kendi özel alanlarından bahsetmiyorlar. Artık bizde de benzer durumlar yavaş yavaş oluştu. Kimse senin özel derdini dinlemiyor. Sıkıntını dinlemek istemiyor çözmüyor. Sen kedin yaşamla karşı karşıyasın. 
        Şimdi yukarıda ki yazıda paylaştığım amaçlar ile ilgili düşünmekteyim. İnsan ölünceye kadar yani yaşadığı süre boyunca düşledikleri hayallerindekileri gerçekleştirirmiş. . Çünkü en çok yapmak istediği ile zihin sürekli meşgul olurmuş. Onunla ilgili kitaplar okur, araştırmalar yapar, sohbeti ona getirirmiş. O zaman bu doğum günde geçen yıldan farklı olarak baş ettiklerim ve onlarla nasıl baş etmişsem baş etmeye devam ediyorsam bu durumda  yola devam. Önümüz aydınlık pırıl pırıl değil. Araba kullanmak aklıma geldi. Trafiğe çıkarsınız karşı tarafın yapacağı hatayı da göz önüne alarak deneyimleriniz ile devam edersiniz. Yol her zaman açık değildir. Aniden önünüze geçen, hızlı araba kullanan, acelesi olan son anda fikir değiştiren, yolun karı ,buzu, yolun çökmesi o zaman ne dersin yola devam. Kolay mıdır? Deneyimlerin sayesinde zorlukların üstünden gelebilirsin.
       Yaşamı nasıl okuduğumuz önemli.
       Kendi ayakları üzerinde durabilmek, yaşamını devam ettirebilmek, yaşamdan vaz geçmemek 
      Yaşam bilmece gibidir. Önüne hangi bilmece gelecek ve onu nasıl çözeceksin. Zor bilmeceler hep olacaktır. Umutsuzluğa düşmek yok.



16 yorum:

  1. Betül Mardin çok acayip biri, dinamik, disiplinli, espri anlayışı da gelişmiş. Bu kadar özelliği aynı bünyede nasıl barındırıyor hayret doğrusu...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam bazı insanlar çok becerikli. Bu kişilerden biri Betül Mardin. Her zaman hayran kalmışımdır. Sevgiler

      Sil
  2. Öğrenmeyi bıraktığımız zaman yaşlanırız diyordu bir yerde. Yaşa bakmadan elimizdekilerle neler yapabileceğimize odaklanmak en iyisi sanırım. Evet, eski performansım yok ama yine de çok şükğr hâlâ yapabileceklerim var. Koşamıyorum ama yavaş da olsa yürüyorum. O zaman yürürüm ben de :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam Handan haklısın öğrenmek yaşantımızda en önemli unsur. Tek bir şey biliyorum. Benim bilgim bir başkasının yanında bir hiç ya da hiç bir şey bilmiyorum. Sen koşuyorsun enerjine hayranım sevgiler.

      Sil
  3. Betül Mardin de üniversitede hocamdı, bize "mutfağı yakmadan evde nasıl konyak yapılır" dersi vermişti :)) Çok tatlı bir kadın, muhteşem bir gözlemci, aktarımcı.
    Siz de öylesiniz, düşünen ve merak eden kadınlardan. Yukarıda Handan yazmış ya insan öğrenmeyi bırakınca yaşlanır, bence öğrenmenin ilk adımı, merakı bırakınca yaşlanıyor insan. Bir problem çıktığında, üç yolumuz var. İlki bunu çözmek için çaba gösterir, farklı yolları deneriz (bu öğrenmedir) ikincisi problem yokmuş gibi davranırız (bu kendi ruh bütünlüğümüzü korumak için bir savunma mekanizmasıdır) üçüncüsü de kendimize acır, aynı kısırdöngüde döner dururuz (bu kendi kendini yıkmaktır). İnsanın bir karakteri var, bunu doğumla getiriyor, aile üzerine katkı yapıyor, sosyalleşme okul yaşanılan kültür hep buna tuğla tuğla ekliyor ama karakterin yanında bir de zeka var, değişime neden olan tam olarak o aslında. Zeki insan donup kalmıyor, bir şekilde harekete geçiyor, uyum sağlama ya da düzeni değiştirme için adım atıyor.. Sanırım hayat da tüm bunların toplamı aslında...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam Ceren ne şanslıymışsın. Betül Mardin'in hocan olması. Hem de konyak yapımı... Teşekkür ederim güzel görüşlerin için. Ama bazen çabam bir su damlası gibi geliyor, bazende boşa kürek çekmek gibi geliyor. İçindeki ruh halime göre değişiyor. Yalnız bildiğim bir şey var ki dünkü ben değilim. Sevgiler.

      Sil
  4. Yanılmıyorsam siz blogumun en eski izleyicilerindensiniz. Ama bir süre yazmadınız, blogunuzu aradım ama bulamamıştım. Şimdilerde ise ne kadar benzer şeyleri düşündüğümüzü görüyorum. Selamlar.

    YanıtlaSil
  5. Selam Narda yazılarıma baktığımda pek ara. Erme işim. Ama bazı aylar tek yazı ya, mışım. O yüzden denk gelmemiş olabilir. Öykünü dinledim. Çok güzel. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  6. yapabildiklerimize yoğunlaşmak iyi geliyor, sürekli çalışmak da ruhu tazeliyor:)
    çok güzel bir yazıydı, okumak iyi geldi :)
    sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanı sonucu mutlu eden çalışmalar hem yaşama anlam katıyor hem üretim oluyor. Güzel yorumlar içi. Teşekkürler maviye iz süren. Sevgiyle kalın.

      Sil
  7. Herkesin yaşlanması farklı farklı. Herkes bir Betül Mardin olup ,onun gibi yaşlanamıyor.Ne yazık.
    Kimse kimsenin derdini dinlemiyor, diyorsunuz.Doğru. Galiba genel bir bencillik var, çoğu insan sadece kendini önemsiyor gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında mehtAp belki de bizim yaşlanmamızın da güzel yönleri olabilir vardır. İlle Betül Mardin olmamıza gerek yok. Sevgiler.

      Sil
  8. Betül Mardin hayran olduğum bir insan, keşke anılarını yazsa diyorum hep.
    Yazınızı okuyunca size de hayran kaldım, izninizle saklayıp torunuma okutacağım büyüyünce.
    Sevgilerimle :)

    YanıtlaSil
  9. Serpil güzel dileklerin için ayrıca teşekkür. Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  10. Zorluklar karşısında gardım olayca düşer benim, ama sanırım sonrasında ağlaya ağlaya da olsa toparlamaya çalışırım ve başarırım da. Ama işte ille de "pes" edecek bir noktayı görürüm önce..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında yeni bir durumdur. Başlangıçta tepkimiz aynı.Geçmişe döndüğümüzde baş ettiklerimizi düşününce hayat kolay değildi. Bir şekilde baş edebiliyoruz.Sevgiler.

      Sil

Ne okuyoruz? Babamın Tenekeleri Zehra Konukman'ın ilk kitabı

                                                                                                                                            ...