28 Eylül 2022 Çarşamba

Ankara'nın Işıkları

                                                     


                          Balgat aradaki ince çizgi Askeri Bölge

                                           Konya Yolu






       Sabah uyanınca ilk iş terasa çıkar şehre şöyle bir bakarım. Akşam ayrı, sabah ayrı. Sabah ışıkları ile kent ayrı güzelleşir. Büyük devasa bina neden yaparlar kendi küçüklüğümüze inat mı bilmiyorum. Güneş farklı yansır, sokak lambaları farklı. İzler dururum. Çiçeklere bakar kurumuşları sularım. Geçenlerde Ankara'yı yine tepeden gören bir yerdeydim. Bol bol fotoğraf çektim. Yeşil uzun ince bir alan önce kestiremedim. Sonra orası askeri bölge Balgat'tan başlayıp Dikmen, Sokullu ve Öveçlere uzanan bir alan. İyi ki kalmış betona yenik düşmemiş. Önce evimi aradım. Onca beton yığını içinde göremedim. Sonra tahminde bulundum. Bu kenti neden sevdiğimi düşündüm. Ankara dışına çıktığımda çok güzel yerler gördüm, sevdim, beğendim. Bazen Ankara çok güzel, bazen beton yığını olur önüme düşer. İçimdeki ruh hali ile bağlantılı galiba.

       Galiba yazdığım bu şiirde aradığımı buldum.

      Gençliğim, değişimim, yaşamım

        

         İçinde aşkım, sevinçlerim, mutluluklarım, öfkelerim, mücadelem, kendimi buluşumdur.

 

         Ankara benim şu anki yaşa gelinceye kadar var oluşumdur.

 

        İlk aşk, ilk sevgili, ilk arkadaş, ilk yaşamaya atılmam, ilk dostlarımın yeridir. Sokaklarında koştuğum, bir yerlerden tanıdık bulduğum kentimdir.

 

        Sokaklarında bağırdığım ilk eylemimsin.

 

        Ankara değişirken ben de değiştim. Gençlik Park’ ında yeni bir hayata başladım. O hayat tek kişilikten iki kişiliğe dönüşümdür.   

       Çocuklarımın, torunlarımın ilk sesini duydum. Onlarla büyüyorum

 

        Vazgeçmediğim hayatım, sevdasın, Ankara.

 

        Bozkırın içinde açan gülümsün. Ektiğim tohumun açmasısın.

 

      Her gün yeniden doğup yeniden öldüğüm yalnızlığımın ıssız sokaklarında kendimi aradığım şehrimsin.

          Sabahları uyandığım yarınımsın.

 

          Yıkılırken, değişirken, yapılırken yıkılmadığım sevinçlerim öfkemsin.

17 yorum:

  1. Ne güzel yazmışsınız, kendimi buldum diyebilirim... Ayrıca şu mısraya hayran kaldım resmen;
    "Ankara benim şu anki yaşa gelinceye kadar var oluşumdur,"

    Güzel yüreğinize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam teşekkür ederim. Sevgiler Geçmiş Bahar Mimozası.

      Sil
  2. 25 YIL önce üniversite için geldiğim Ankara ne kadar güzeldi. Bahçeli hele yemyeşildi. Yurdum orada olduğu için çok şanslıydım. Geçen yıl uzun bir aradan sonra gelince gözlerime inanamadım.heryer taş beton olmuş. çok üzüldüm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam Ankara' damı okudunuz. Ne güzel! Bahçeli hala yeşillik. kent çok büyüdü. Ama bu büyüme son on yılda dikine büyüme oldu. Özellikle Çukurambar ve Konya yolu bu binalarla dolu. Sevgiler pelinpembesi.

      Sil
  3. insanın yaşadığı kenti sevmesi çok önemli, gerçekten ankara'nın kendine özgü bir ışığı var, özellikle kar yağıp güneş açtığı zaman ya da cam gibi berrak bahar geçişlerinde..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ankara Ceren senin dediğin gibi ayrıca fotoğraf sanatçısı arkadaşım Ankara'nın ışıklarının pembe olduğunu söyler. Bazıları Ankara'nın renginin gri olduğunu söylese bile. Bulutlu havada gökyüzü ayrı güzeldir. Gün batımı ayrı güzeldir. Gün doğumu, yağmur sonrası kokusu. Ankara benim için özeldir. Tüm beton yığınına rağmen dışarı çıkınca bir alt sokaktaki yürüyüş yolum Öveçler Vadi'si, Dikmen Vadi'si ile yeşilliğe doyarız. Münih kadar olmasa da sevgiler.

      Sil
  4. ankara deyince kıtır piliç, papazın bağı en sevdiklerim :) ankara mon amour var güzel roman :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam deep Ankara deyince dostlarım, parkları, huzur. O romanı okudum çok benim bildiğim Ankara değil. Ama Yenişehirde Bir öğle vakti Sevgi soysal aklıma gelir. Konserler, tiyatrolar, müzeler ile sanatla iç içe olmak. Ankara'nın baharı ayrı son baharı ayrı. Sevgiler.

      Sil
  5. Italo Calvino'nun Görünmez Kentler adlı müthiş kitabında bir sözü vardır ve bayılırım, çok sık da kullanırım:) Şudur: "Size bir kenti sevdiren 99 harikası değildir, sorduğunuz sorulara verdiği yanıtlardır." Bizim şehre en yakın metropol daha uzaklarına da bir geçiş noktası olması, halam ve kuzenlerimin orada yaşıyor olması nedeniyle yolumun çok kesiştiği şehirdir. Ve tüm bunlardan bağımsız olarak da çok özeldir. Elbette çok yeri hak etmeyenlerine eliyle bozuldu, Akman gibi pek çok buluşma noktası yok artık... ama o tam da marştaki gibidir yine de, Güzel Ankara'dır:) Fotoğraflar enfes, bunun da altını ayrıca çizmek isterim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam buraneros fotoğrafları cep telefonuyla çektim. Bence bulunduğum yerden gördüğüm Ankara ışığı güzeldi. Cep telefonları da güzel çekiyor. Teşekkürler. Yaşadığımız şehri sevmek için çok neden vardır. "Sorduğunuz sorulara verdiği yanıtlar" güzel bir bakış açısı. Kentleri yaşadığın yeri sevebilmenin güzelliği. Kentler bizler gibi değişiyor. Buluşma mekanları Gima ve yeni Karamürsel Kızılay'daki mekanlar şimdi onlarda değişti. İkisinin yerinde giyim mağazaları var. Artık yerini telefonla haberleşme ve mekanlar olarak da kahve dünyaları aldı. Bir de simit saraya terfi oldu. Kentler yaşlanıyor, genişliyor ,betonlaşıyor. Bir ağaç gölgesine sığınıp sonbaharı ve bu kente gelişimi anımsıyorum. Sevgiler.

      Sil
  6. Sanırım bir kenti sevdiren içinde ki insanlar ve yaşanmışlıklar. Ankara'da da bir yıla yakın oturdum. Zihnimde bir kaç flu görüntüden başka bir şey yok Ankara'ya dair.😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cam güzeli Ankara sizde anı bırakmamış olsun yine bekleriz. Sevgiler.

      Sil
  7. Bende Ankara'yı seviyormuyum sevmiyormuyum bu yaşa geldim hala karar veremiyorum ama dediğiniz gibi bu cevap çoğu zaman ruh halimle alakalı. Şiiri de ne güzel yazışsınız..

    YanıtlaSil

Üç kozalak iki taş

                                                                                           Spderman                                         ...