Tulumtaş Mağara'sı
Mağaranın girişi ve üstündeki villalar
Eylül ayında Sinop'tan Ankara'ya dönünce mevsimde sonbahar havada güzel olunca internete girip Ankara'nın gezilecek yerlerini aramaya başladım.
Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde İncek yakınlarında bir mağara bulunmuş diye okudum. Planlama yapıp bir gün giderim diye düşündüm. Aklıma fotoğrafçı arkadaşlarım geldi. Belki onlarla gidebiliriz. İlettim. Programa aldılar. Dün grubu oluşturup gitmeye karar verdik. Pandemide olduğu için böyle yerlere az kişi ve kendi arabamla gitmek daha iyi.
Arkadaşlarla Konya yolunda buluştuk. Özlem giderdik. Yola çıktık. Ahlatlıbel üzerinden İncek yoluna devam ettik. Son anda gruba fotoğraf sanatçısı Gülten Hanım katıldı. Yakın olduğunu tahmin etmemize rağmen uzun bir yol geldi. Ama tahminen 30 km. İncek bittikten sonra benzinlikten karşı yola geçtik. Beş dakika toprak yola devam ettik. Mağaraya vardık. Önünde inşaat alanı. Mağara açılmamış. girişi de çamurmuş. Rica ettik. peki dikkatli olun dediler. İnanamadık. O sarkıtlar sanki peri bacası gibi. Bol bol fotoğraf çektik. Taşlara dokunduk. dilek diledik. İlk bir yere girdiğim görmediğim yer olunca güzel dilekte bulunmak (pandemi bitsin gezmeye devam edelim.)
Tulumtaş Mağara'sını gezerken aklıma panteizm görüşü geldi. Çevrede gördüğümüz her şey Tanrı'nın yansıması . Tulumtaş Mağarası olsun diğer mağaralar yanlış hatırlamıyorsam oluşum halinde. Yıllar gerekiyor. Bir sarkıtın oluşması için. Tamam dedim Tanrı'nın enerjisi bizi çok mutlu etti.
Mağaranın üstüne villalar kondurmuşlar. İnsan gerçekten inanamıyor. Ya sit alanı sayılmıyor mu? Tulumtaş mağarası çevre yolu yapılırken Taş ocağına dinamit atıldığında ortaya çıkmış. Bulunma tarihi 1992
Keşif yapmak güzel. Yeni yer görmek ayrı güzel. Fotoğrafçı dostları görmek ona keza uzun zamandan sonra fotoğraf makinasını kullanmak ayrı güzel. Ceple fotoğraf çekiyorum ama fotoğraf makinasının yeri ayrı. O görsellerin içinde kaybolmak. Su akan yerlerden yüzümüze sürdük. Düşmeden içimizde ruhumuzda oluşan bir nevi arınma duygusu ile gezimizin birinci ayağını bitirdik.
Gülten Hanım ya buradan vaktimizde var. Bir fotoğraf gösterdi. Sizin de albümünüzde bulunsun oraya gidelim mi? Neden olmasın diye düşündük. İplerden oluşan ağ da çekilen fotoğraflar. "Sırf bunun için Konya 'ya gittim. Burada da varmış." dediler. Konumumuzu açtık Gölbaşı Şehir Park'ına doğru yola çıktık. Hava şansımıza güzel. gökyüzü bulutlu. Bir sonraki yazı konusu bu olsun. Görselleri koyup keyifle fotoğraflara bakıp o anı hatırlamak ayrı güzel.
Not: Görsellerin üzerini tıklarsanız dikit ve sarkıtlar daha güzel görünüyor.
Hiç bilmediğim bir yer, ne kadar ilginç bir oluşum.
YanıtlaSilİyi ki gitmiş, görmüşsünüz. :)
Evet daha açılmamış. İnsan gezince görüyor öğreniyor. Sevgiler Ekmekçi kız.
YanıtlaSilMağaraları çok gizemli buluyorum. Çok şey anlatıyorlar. Fotoğraflar ve anlatımınız çok güzel, gidip görme isteği uyandırıyor.
YanıtlaSilEmeğinize yüreğinize sağlık 🧿😊🤚
Gezmeler başlamış <3
YanıtlaSilO villaları yapacak yer mi bulamamışlar yahu, doğal koruma alanı olmalı böyle bir yer....
paylaşım için teşekkürler
YanıtlaSilFotograflar cok ilginc.3.fotografta pistigi tavadan dusmus bir adet yumurta goruyorum.Altinci fotograf da seffaf/mat bir rontgen filminde kafatasini andiriyor sagdaki goz oyuklari ile.
YanıtlaSilEvveĺallah her taraf itina ile insaata cevrilir.Sit mit gelene kadar tam gaz ...Nasilsa cok.
Katılıyorum gezmek kesinlikle ruhun en iyi ilacı, pandemi bizi resmen bu anlamda da hasta etti, çok güzel kareler, darısı bize olsun..
YanıtlaSilEvet Ceren koruma alanı olmalı ama galiba o kadar çok var ki neyi koruyacağız. Sevgiler.
YanıtlaSilAdsız yerlerde bile peri bacası gibi oluşum var. Aynen katılıyorum. Sevgiler.
YanıtlaSiltarık teşekkürler.
YanıtlaSilDerya teşekkürler. sevgiler.
YanıtlaSilYıldız teşekkürler. Sevgiler.
YanıtlaSilçok güzel yerler.
YanıtlaSil