Avusturya
Bursa Gölyazı
Hayat kolay değil. Ümit etmek gelecek ile hayaller kurmak güzel. Hep deriz güzel günler göreceğiz çocuklar motorları maviliklere süreceğiz. Benim yaşa gelince "Hayat budur diyorum. Ne eksik ne fazla." Genç olup çocuklar küçük ya da bekar ya da çocuksuz olan insanlar Türkiye 'de iyi işleri olmasına rağmen Avrupa, Amerika, Kanada ya da dünyanın değişik yerlerine çalışmaya gidiyor. Türkiye'den umudu kesmek ( Adaletsizlik, eğitim sistemi, hayat pahalılığı, sendikal haklar, sanata vurulan darbe vb. Bunların sonucunda doğan umutsuzluk, gelecek kaygısı ve çocukların geleceği. Pandemide müzisyenlerin aç kalması. İntihar etmeleri. Leman Sam'ın müzisyenlerinden birinin oğluyla yazın konuşmuştum. Baban ne iş yaptı. Aklınıza gelebilecek her iş. Çünkü geçindirmesi gereken bir ailesi var.) Başka ülkelerde çalışmak yaşamak kolay olmasa gerek.
1960 ların sonunda Almanya göçü başlamıştı. Babam üç yıl kaldı. Ağabeyim yıllarca çocukları halen Almanya 'da. Benim oğlum dört yıldır Almanya'da. Bazı ailelerde yurt dışına gidip yerleşmiş oğul,kız anne ve babalar var. Son yıllarda çok fazla duymaya başladım. Yakın çevremde arkadaşlarımın çocukları yurt dışına gidiyor. Ya da gitti. Son bir arkadaşımın oğlu Londra'ya gidiyor. Bunun üzerine bu yazıyı yazmaya karar verdim. Daha iyi bir hayat kurmak. Peki orada kolay kurulabiliyor mu? Oğlum Diyor ki "Eğer ailen burada yoksa tutunmak çok zor oluyor." demişti. Hele işin içine pandemi girince. Diğer yandan gittiğin ülkede dil sorunu, çevre ,kültür, değerler üzerinden değerlendirirsek oraları da güllük gülüstanlık değil. Paramızın değeri git gide düştükçe burada yatırım yapabilirler. Yıllar önce Doksanlı yılların sonu. Almanya'ya ağabeyimi ziyarete gitmiştim. Sabahın çok erken saati beş gibi kalkıyor işe gidiyor üç buçuk dört gibi geliyor. Koltukta yorgunluktan sızıyor. Ağabeyim fabrikada işci idi.
Almanya havası soğuk ve yağmurlu. Bir gün ağabeyim demişti ki. " Cebinde paran var. Ama güneş yok kardeşim." Ceren'de benzer hava durumundan söz etmişti.
Olayın bir başka yönü ülkemize göç eden vasıfsız Suriye ,Afganistan'dan gelenler.
Bir an için düşündüm yurt dışına göçer miydim belki. Dil öğrenmek ve belli bir süre yaşamak için. Arkadaşlar yurt dışına mart için seyahat etmeye hazır. Ben bu sefer için erken diye düşünmekteyim. Ülkemizde o kadar güzel yerlerimiz var ki. En yakın Ankara ve çevresi. Şimdilik oraları görmek ile idare edeceğim. Havasıyla suyuyla güzel yalnız ülkemize burada kalanlar sahip çıkalım.
Şimdi sosyolog arkadaşım Hayriye Erbaş ile görüştüm. Bu alanda çalışmaları var. "Yurt dışına iyi bir iş bularak gidenler şanslı olanlar." dedi
Not: Göç edenlerin çok büyük bir kesimi 20-35 yaş arasında, eğitimini tamamlamış insanlar. Bu kişiler büyük ölçüde yabancı dil bilen, yurtdışı deneyimi olduğu için Türkiye’nin beşeri sermayesinin üst kısmında yer alıyorlar. Gerçekten çok vasıflı insan kaynağını kaybediyor. Acıklı bir durum. Bu gidişler onların Türkiye’nin geleceğine inançlarının azaldığını gösteriyor.
İnsanları yollara döken aslında ülkenin değişken iklimi.. Kimi siyasi nedenlerle orada kimisi de altını çizdiğiniz nedenlerle... ama biliyorum ki -en azından tanıdıklarımın birçoğu- bu ülke başta seçim sistemi (baraj) olmak üzere normalleşirse, ve dolayısıyla şu ucube sistem yok olacağı, ona bağlı o güç zehirlenmesi de oratadan kalkacağı için koşa koşa dönecekler bu ülkeye. İşte o zaman bugün ekonomik nedenlerle bir çok gencin hedefi olan ülkeler, okul ve turistik seyahatler dışında pek de anlamlı olmayacak, ki okul kaliteleri de eskiye dönecektir mutlaka, diye düşünüyorum Sevgili Parıldayan Çiçek. Umutsuz değilim:)
YanıtlaSilBu çok üzücü bir durum gerçekten. Yani beyin göçü çok fazla Türkiye'den, biri de benim. Almanyanın sunduğu imkanlar tabii göz boyuyor, insan haklarından adalete, sosyal güvenceden eğitime çok büyük avantajlar var. Çocuk büyütmek ve yetiştirmek için tabii ki mükemmel bir yer. Fakat Almanya kültür olarak çok içine kapalı bir ülke, benim eşim Alman olmasına rağmen çok zorlanıyorum aralarına girmek için ve açıkcası artık uğraşmıyorum da, kendim gibi expatler benim arkadaşlarım. Anlayış çok farklı, Alman mentalitesi kurallar vardır, uyulur, herkes küçük yaşından itibaren sorumluluk sahibidir, çalışmak en büyük ibadettir, görev bilinci ve ahlakı çok önemlidir. Almanlar bireydir toplumsal değildirler kimse kimseyle ilgilenmez ve ilgi beklentileri de yoktur. Mesela bir örnek vereyim, kış burada zor, eksi 10 falan dereceler. Kızımı ben belli yere dek arabayla bırakıyorum sonra arkadaşlarıyla buluşuyor. Çok yakınımızda oturan bir sınıf arkadaşı var o yürüyor. Tabii anne olarak içim elvermedi aradım annesini dedim ben nasılsa işe arabayla gidiyorum ve o nokta yolumun üstü kızımı oraya bırakıyorum sizinkini de bırakayım. Kadın bana öyle ters cevap verdi ki, çocuklar okula yürüyerek gider ve dönerler, hava soğuksa kalın giyinirler bu bir mazeret değil dedi. Yani hayrım kursağımda kaldı bir de terslendim :))) Hani ben bunları takmıyorum ama bu tip şeylere alışmışız, bazen ters geliyor.. Bir de üstüne hava soğuk, insanlar daha soğuk, bir iki böyle olay tamam yani otur ağla sıla özlemiyle...
YanıtlaSilBen ALmanya'da yaşamaktan zevk alıyorum ama nefret de ediyorum. Bu sağlıklı bir denge bence. Türkiye'de de çok sevdiğim ama çok nefret ettiğim durumlar oluyor. Başka yerde yaşasam orada da aynı olacak. Yani bence insan nerede yaşıyorsa mutlaka iyi ve kötü yönlerini bir arada görebilmeli.. Annemle babam mesela bizi ziyarete geliyor ama Türkiye'ye de "oh şükür memleketim" diye dönüyorlar :) ne bileyim yine mutluluk insanın içinde'ye bağlayacağım korkarım... :)))
bu çok zor bir konu sevgili parıldayan çiçek. yıllar evvel kendimce gayet bilinçli bir tercihle burada kalmayı seçmiştim ama bana özellikle son yıllarda bu ülkede yaşananları gösterebilselerdi bir tür fragman olarak, bunu seçer miydim yoksa zorlukları da olsa daha özgür daha adil daha demokratik bir ülkede yaşamayı mı tercih ederdim emin değilim...
YanıtlaSilSelam Buraneros inşallah umut hep içimizde yanlışlardan dönmek, insanların haklarına sahip çıkması, mücadele etmesi. Umut ediyoruz. Sevgilerimle.
YanıtlaSilSelam Ceren yaşadığın yer bir şekilde insanın yurdu oluyor. Almanlar çalışkan insanlar. Bizim nesil çalışma konusunda sorumluluk sahibi. Ülkeye sahip çıkmak, eskiyi korumak gerekir. Bir de eğitim sistemimiz yaratıcılık ve problem çözme ve bunun dışında bir çok sorunu var. Son yıllarda değerlerimiz alt üst oldu. Toparlanmaya ihtiyacımız var. Sevgiler.
YanıtlaSilSelam Şule haklısınız daha demokratik bir ülkeyi hak ediyoruz. Sevgiler.
YanıtlaSil