"Boş korkularla uğraşmamak için eşyaların ilkelerini ve doğanın düzen ve teşkilatını bilmek gerekir ki, bundan da fizik hakkında görüşler çıkar."
Felsefe sözlüğünde açılan sayfada Epikuros' u okurken altını çizmişim.
Dün gece uykuyla bayağı cebelleştim. Bilinç altı denilen duruma bir sorayım "Niye böyle davranıyorsun? " dedim. O da bilince " bak her şey orada "dedi. Bilinci "süt ile besleyeyim" dedim. Bana mısın demedi. "Bilinç bilinç altı siz bir kenarda durun bana gerçeklik lazım "dedim. Uyku tutmadı net gerçeklik bu. Tabii bu sabah keyifsiz bir ben biraz uğraştıracak beni . Taksav'ın 22. sini düzenlediği Tiyatro festivali toplantısına gideceğim. O yüzden zihnime gülen bir insan yüzü armağan ediyorum.
Bilgisayar almaya gittim. Ama beğendiğim bilgisayar için " biraz düşüneyim araştırayım" diyerek almadan çıktım.
Sevgili Emoş ile buluşmuştuk." Bir çay içelim günün özetini paylaşalım"dedik. Birbirimizin psikoloğu, arkadaşı, can dostu olarak lafa göbek attırdık. "Şimdi ne yapalım" diye düşünürken "terastaki boş saksılar için bir iki kasımpat alayım bari"dedim. Atatürk Orman Çiftliğin serasına gidecektim. Arkadaşım "gel senin çiçekçinin taşındığı yeri biliyorum oraya götüreyim" dedi. Yüzüncü yılda torun ile yürüyüşler sırasında tanışmıştım. Çiçek seven bir adam Ahmet Amca boş arsada çiçek satıyordu. Hemde alışveriş merkezlerin çiçek bölümünden bayağı farklı.Sanki evinizin bahçesi gibiydi. Bir saksıda iki üç çiçek. Tıpkı annemin çiçekleri gibi. Her mevsim çiçekleri ondan alırdım. Sonra oradan taşındı. Dükkan açtı .Oradan da çiçek almıştım. Yine ondan çiçek almaya devam ettim. Bir ay önce taşınmıştı. Emoş taşındığı yere beni götürdü. Güneş görmeyen bir yer çiçekler donacak. Gözlerim kasımpat arıyor üç dört tane ortaya çıkardım. Çiçeklerin arasında dolaşıyoruz. Dükkan değil boş bir alan. Bir baktım begonvil yaz aşkım Sinop'ta almıştım Kışın kuruttum.
"Kocaman ağaç, üç dört kök evin içinde olur mu? Hangi köşe ona yakışır" diye düşünüyorum. "Saksı kocaman eve nasıl götüreceğim?" Kasımpatlardan vaz geçtim." Tamam alayım" Eve zar zor getirdim, Çok mutluyum dikili bir ağacım yok ama ağaç gibi çiçeklerim var. En uygun köşeye kondu. Yerini şimdilik çok sevecek. Ancak kışın içeride yer bulmam lazım.
Bu sabah keyifsiz ben gittim çiçeği okşayayım ,seveyim. Dünkü heyecan bugün yok. Niye aldım? diye bana bakıyor. Bilgisayar alamadım bu çiçeği aldım. Kendime terslenip durdum. Paraları biriktirip Ahmet Amca'nın çiçeklerinden alayım. Kış soğuğu yemeden. Bir kaç çiçek aklımda. Bu ay çiçek sevdalısı ben için çiçek dünyamı şenlendireyim. Yarın gözüme daha iyi görünür. Bu arada çiçek seven anne babamın ruhu şad olsun. Şimdi uyanmak gerek. Sabah keyif kahvesini begonvilimin önünde içeyim. Gün çoktan başlamış. Şu hayatın içine bir dalayım bakalım.Yaşam denen bu dünyanın bugüne bana armağanı ne?
Çiçek sevenler eviniz veya bahçeniz için çiçek almak isterseniz çiçekçi Çukurambar'da Yunus marketin karşı köşesinde.
Çiçeğim
Sabah penceremden fotoğraf objektifime takılanlar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Günlük hayattan minik aneknotlar
Bugün mor ...
Öğle tatilinde çiçek almaya niyetlenmişken okudum yazınızı, tam bir çiçekseverim. Emek ten alıcam yürüme mesafesinde olduğundan.Ne güzeller çiçekleriniz :)
YanıtlaSilTeşekkürler. Çiçek seven biri olarak bugün günlerden begonvil.Aylarda kasımpatı.Sevgiler lovehouse.
YanıtlaSilYaşadığım tüm mekanlarda çiçek olmasını istiyorum. Her ne kadar evdeki oksijeni alıyor deseler de çiçek olmadan nefessiz kalıyorum. Begonvili birkaç kez denedim ama Ankara'ya uyum sağlamıyor. Terasta ve bahçemde kasımpatılar var. Fotoğraftaki çiçekler çok güzel görünüyor:)
YanıtlaSil