Dünü özledim dünde yaşadıklarımı. Çocukluğumu özledim. Papatya tarlasında oynamayı,
çocukluğumun akşamlarını özledim. Tek eğlencemiz akşamları sokak lambası altında saklambaç oynamayı .Arada sırada gelen cambazlara gidişimizi. Açık hava sinemalarında locadan siyah beyaz film izlemeyi .Tahta sandalye üzerinde oturmayı .Çat kapı komşuların kahveye ya da çaya gelmesini. Avluda açan çiçekleri. Tulumbadan çektiğimiz suları. Sabahları soğuk suyla yıkanılan yüzler. Bahçedeki dut ağacını. Yazın okul harçlığı için dizilen tütünleri. Yazları çaya gidip piknik yapmayı. Çocukluğun yarını düşünmeden kaygısızlığı.
Evin en sessiz odasına gidip güneşi arkama alıp koltuğun arkasına saklanıp kitap okumayı. Okuldan geldiğimde annemin soba üzerinde yaptığı çayı. Annemin çamaşır gününde yorgunluktan yemek yapmayınca tavada yumurta ve ev makarnasını özledim. Özlediğim geçmişim mi yoksa yaşadıklarım mı?
Çocuk olmayı, sokakta oyun oynamayı Yalın ayak koşmayı. Kışları babamın Almanya'dan gelişini. Eski mahallemizi. değişmeden kalan eski sokakları, anıları. yaşadıklarımızı hatırlatan resimdeki çocuğu. Dünkü beni. Bugün eski evimin sokağından geçip Dikmen Vadi'sinde yürüyüş yapmaya giderken bunları düşündüm.
Dündeki çocuğun büyüyüp bugünün insanını içinde barındırması... Düşlerimi, yalansız insan olmayı, özlediğim kim ben mi yoksa o çocuk mu?
Ara sıra eski günlere uzanmak iyi geliyor insana. Artık aramızda olmayanların hüznü sarsa da bizi...
YanıtlaSilMerhaba, eskiye özlem beni de zaman zaman sarar.Seviyorum o günleri çok geçse de.Selamlar size.
YanıtlaSil