Döngü

                                                                 

         Sinop bienalinin bu yıl 7.si yapıldı. Konusu "burada ve nerede" Bienal  halan devam etmekte. Bienal kapsamı çerçevesinde daha önceki yazımda bahsettiğim "şimdi burada" adlı dramaya katıldım. Dramada 12 kişi ile başladık 11 kişiye düştük. Mahir Bey "şimdi ve burada" "beş günlük bu etkinliği anlatmak isterseniz nasıl anlatırsınız?" dedi. İkinci gün dramadan sonra Gerze'ye gitmiştik dönüş yolunda fotoğraf çektim. Gelince grupla paylaştım. Drama çalışması bittikten sonra yapılan çalışmalar bienalin yapıldığı hal binasında sergilendi video gösterimi yapıldı. Benim yaptığım çalışmanın fotoğrafları duvara asıldı. Bir başka arkadaşımızın çalışması da duvarda lotus çiçeğine benzettik. Yapılan çalışmaların bir kısmı videoda gösterildi. Sonra "çalışmaların değerlendirilmesi ve ne anlatılmak istendi "diye sorular yöneltildi.
       Birinci en üsteki fotoğrafa ben " döngü" adını verdim. Grubun oturma düzeni sabit değildi.Her gün yer değiştirdik. Ben deniz gören bir yer ya da çiçekleri gören yeri tercih ettim.  Zaman zaman gruptan ayrılıp dalıp gidiyordum tekrar gruba dönüyordum. Bir arkadaşımın renkli çorapları beni rahatlatıyordu. Bu fotoğrafta anlatmak istediğim yaşamın döngüsü hareketliği ve bir gün grup dağılıyor. Aynı zamanda bitiş.
          İkinci fotoğraf "gerçeklik"adını verdim.
İnsan ilişkileri açısından değerlendirdim. İlişkilerimizde görünmez ağlar söz konusudur. Örümcek ağı ilişkilerdeki bağlantıyı gösteriyor. Kolay gibi kurulur ilişkiler ama zordur. Örümcek açısından ağını örmesi uzun zaman alır. İnsan ilişkileri  de öyle emek ister çaba ister. Kolayca yok olabilir. bazen bir dostluğu arkadaşlığı çok kolay yok edersin. Birde bu bir tekneye ait demir bir parça sağlamlılık var, sertlik var. İlişkilere  bazen bir ilişkiyi yıkmak hiç kolay değildir. Yağmur çamur fırtına vız gelir. Bazende bir ilişkiyi çok kolay bitiririz. "Gözün üzerinde kaşın var." gibi yoktan sebep yaratırız.
                Üçüncü fotoğraf "hayatın izi" diye düşündüm. Fotoğrafın üzerine tıklarsanız iğnenin ucunda bir damla var. Onu da şöyle değerlendirdim.Bazı ilişkiler canımızı acıtır, bazı sözler bizi üzer, göz yaşımız bazen içimize, bazen dışımız akar. Yine bir döngü burada da var. Gece gündüz mevsimler doğum ölüm hiçlik vb. Sürekli bir hareket ve bir dönüşüm.

                                                               

            Bu fotoğrafların sergilenmesi beni çok mutlu etti. İstanbul'da sanat gezilerine gittiğimde görürdüm.Bir gün benimde böyle fotoğrafım sergilenecek ve ben yorum yapacağım.Rüyamda görsem inanmazdım.  Bir arkadaşım "sen felsefecisin bunlar felsefi yorum"dedi. Sinop bienali bu yıl 7. yapıldı.Devam etmekte. Benim katılımım bu yıl beraber 4 defa oldu.

         İlk katılımım da oyun yazma atölyesine katıldım.Emre Koyuncuoğlu oyun nasıl yazılır konusunda eğitim verdi. 15 dakikalık oyun yazdım. Oyun sahnelendi. İsmi "kum zambağı"

Daha sonraki bienallerde Hülya Karakaş'ın atölye çalışmalarına katıldım.Oyuncu olarak katıldım.

"Benim Bedenim Benim Kararım" Performans. Diğeri Kaybolmak.

                                                     Sanatın içinde olmak güzel.

Kaybolmak adlı performanstan bir fotoğraf.

Çalışmaların sergilenmesi.