27 Ağustos 2019 Salı

veda etme zamanı yaklaşmakta

                                                                                       

       Biliyorum her güzel olan şey bir gün sona erecek.
       Yaz, deniz, anılar, mevsim, dostluklar, kahvenin kokusu, çayın demi..
       Yaz bitiyor hüzünlenmeye başladım. Dün deniz güzeldi. Bugün dalgalı daha az dalgalı bir yer bulup denize girmeli. Denize veda zamanı da yaklaşıyor. Evden yorgun gelip insanı canlandıran buz gibi mavi, bazen yeşil, bazen gri sulara  dalmalı. Sicak deniz özlemlerini ertelemeli belki Ege'de sıcak deniz bulurum.
      Sabahleyin kahvemi içtiğim kütüphanenin bahçesine son bir kez daha gitmeliyim. Akşamları Yalı sohbetleri Barınakta ya da Aykıl kafede yapılan bira keyfini zihnime kazımalıyım.
       Şehre veda zamanı; Temiz havayı içime çekmeliyim. En çok sevdiğim zamanlardan biri olan gündüzün  geceye kavuşurken denizin griden maviye oradan da laciverte dönüşümüne hasret.Şehrin ışıkları yavaş yavaş yanmakta gemilerin denize yansıdığı renkler arasında nedensiz dolaştığım sokaklar bensiz ben onlarsız.
       Sabahleyin simitçinin sesini özleyeceğim. Yaşadığım bu ev simitçiye uzak.Sabah kapının önünde seslenir durur. Bazen iner alırım. Mis gibi fırından yeni çıkmış. Kahvaltıya kattığı keyif bir başkadır. Her şehrin simiti farklıdır, İçilen çayın tadı ayrıdır.
        Beş gün boyunca sinopale 7 de atölye çalışmasına katıldım." Şimdi burada" konulu atölye çalışmasının bugün arkadaşlarla  bizdeki etkileri neler? konusunda ki çalışmaların değerlendirilmesi ve sonuçları var. Atölye arkadaşlarına veda edeceğiz. Kimbilir bir daha nerede ne zaman karşılaşırız.
        Arkadaşım Dilek ile dertleşmeler Nilgün ile okul döneminden gelen arkadaşlığımız Vira sohbetleri.
        Yeni tanışdığım arkadaşlar.
        Kahvaltı masasından peynir alan aç martı 
        Ah be meğer ne kadar çok anı biriktirmişim. 
        Her yaşantı bir anı seneye ben aynı ben miyim? Siyatik ağrılarımın hatırlattığı bacaklar ,bedenin yorgunluğu içindeyken  bu kent yerinde biliyorum  Yaşanılan ona yüklenilen anlamlar farklı. Torunum ile akşam gezmeleri şehrin hareketliliği. Yalnızlığıma arkadaş olan yollar, orman yürüyüşlerim.
         Rüzgarın sesi gitme vaktini hatırlatmakta eşyalar yavaş yavaş toplanmalı, denizin iyot kokusunu içime çekmeliyim.Yapılacak işler sıraya konmalı.Valize eşyalar anılarla beraber konmalı.Yeni bir kentte yazın son günlerini ve yeni bir mevsimi karşılamak için fotoğraf makinası ve notlar hazırlanmalı.
        Ve ben içimdeki çocuk hüznüyle el sallamalıyım bu kente.

                                                       










                                                 
              
        













6 yorum:

  1. Bu ne güzel bir yazı, ne güzel bir iç döküş <3 Nice güzel mevsimler ve anılarınızı okuyalım inşallah. Yalnız değilsiniz <3<3<3

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler Ecehan Sinop'tan her ayrlışta ya da memleket veya bir turdan sonra içimi hüzün kaplar.Beraber olduğum insanları bir daha görememek şehri aynı bulmamak vb. Hissinin yazıya yansıması.

    YanıtlaSil
  3. Tatilde sevdiğin yerleri bırakıp dönmenin burukluğu çok fena.

    YanıtlaSil
  4. mehtAp sevgiler evet aynen pazar günü döneceğim şimdiden içimi burukluk kapladı.

    YanıtlaSil
  5. Sinop'lumusun? Daha önce bu konuyu konuştuk mu? Ben de Sinop'ta doğdum büyüdüm..Yeri bambaşakadır...

    YanıtlaSil
  6. Evet Sevda konuştuk yazmıştık. Aynen Sinop güzel eşim Sinoplu evim var orada. Sevgiler.

    YanıtlaSil

Ne okuyoruz? Babamın Tenekeleri Zehra Konukman'ın ilk kitabı

                                                                                                                                            ...