Dün akşam uzun yolculuktan sonra Selçuk'tan Ankara'ya döndüm. Ankara çorak ve soğuk geldi. Üzerime kalın mont almama rağmen üşüdüm. Selçuk'ta yürüme mesafesinde topladığım papatyalar aklıma geldikçe üzüldüm. Ankara'da nerede bulurum diye düşündüm.En iyisi resimlere bakmak dedim.
Leylakların dalları yeşermeden çiçeğe bürünmüşlerdi.
Kuşadası'nda yaptığımız gezide denizle özlem giderdik. deniz kenarında çay içtik.
Çiçekler tüm renkleriyle gözümüze verdikleri ziyafeti kelimelerle anlatmak mümkün olamazdı.Güller açmaya başlamıştı.
Son gün yedi uyuyanlarda dağların arasından kekik topladık. İncirler yaprakları olmadan meyvesini vermişti. Ağabeyim türleri bunların böyle dese de bence havanın sıcaklığı etkilemişti. Dağdan topladığımız kekikleri kurumaya serdim.
Pazardan aldığım otları salata ve kavurmasını yaptım. Şöyle bir geriye baktığımda sıcak havaların, yeşilliğin, tarihi dokunun (bir sonraki yazımda anlatacağım) , rengarenk çiçeklerin bendeki hatırası hiç gitmeyecek. Baharı doyasıya yaşarken topladığım enerji sayesinde Ankara'da yeni bir haftaya başlarken başka alanlarda da umutlanmak için yüreğim yeni heyecan dalgasıyla çarpmakta.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Günlük hayattan minik aneknotlar
Bugün mor ...
Oralardan sonra büyük şehirler gerçekten moral bozuyor. Bodrum'da yaşarken seyrek geldiğim İstanbul'da insanlar üzerime geliyor hissine kapılırdım. :))
YanıtlaSil
YanıtlaSilBizim buralar böyledir işte:)
hem ne güzel, ümitli olmak...
(yorum doğrulama o kadar güzel değil ama.)
Aslında en güzel zamanda ziyaret etmişsiniz oraları..Mayıstan sonra sıcak olunca sadece tarihi gezi ve deniz ziyareti kalır seçenek olarak elinizde.
YanıtlaSilÇok güzeldir oralar ve Ankara aksine bir o kadar da soguk...