Bugün mor saçlı kız saçına pembe toka takmış. İnci küpeli kız resmi yan gözle bana bakarak" çok oturdun canlan biraz" dedi. Sokağa sandalye çeken bir delikanlı Ankara'nın soğuk, gri kasvetli ve sisli havasında telefonla konuşuyordu. Arabayı park edecek yeri zor bulan kadın emlakçının dışarı çıkıp buraya park edemezsin sözünü beklerken arabayı biraz daha geri alır mısınız? başka bir araba daha park etsin sözünü şaşkınlıkla karşıladı. Fizik tedavide kapalı perdenin arkasında telefonla oğluna ders çalış derken yan perdeden sesi kibar sevgili teyze "ay kız sen o yaşlardasın belki ondan da yaşlı ona niye teyze diyorsun belki alışkanlık dye söylenirken" egzersizleri neden yapmadığını anlatıyordu.
Fizyoterapideki kıza " neden hocam derler" diye merak eden emekli öğretmen Manuel terapide bunu sorma telaşındaydı.
Yeşiller içinde bir kadın mutlu mutsuz mu belli değil. Dün pazarda nasıl unuttuğunu hatırlamayan " bazlama ve yufkaları" artık bunamaya başladı heyecanla anlatıyordu. Basketbol oynayan çocuk tablosu ve koşan adam tablosu neden koşan kadın değil hareketin önemini anlatıyordu. Tablodaki miskin miskin uyuyan kedi için bunun önemi yoktu. Birden tablodan fırladı yanıma geldi. "Sen beni uyuyorsun zannettin ancak ben tıpkı senin gibiyim. Sen her gün her insanı görebileceğin yere oturuyorsun. Onlarla ilgili yorum yapıyorsun. tedaviye gelenler hep yaşlı insanlar, çalışan gençler hayat bir koşturmaca" dedi kapıdan çıktı gitti.
Bir günün telaşı içindeki ayrıntılar ne kadar çok. Hayat yeni başladı.
:) çokoş :) bu şekilde öyküler filan yazıyorum ben de yani blogumda:)
YanıtlaSilSelam Deep hayatı yaşamak hikaye hayatı okumak ayrı hikaye. Sevgiyle kalın.
YanıtlaSil