İlk görüşmemizde konu kiloya gelmesini bekledim. Ancak fırsat olmadı. Daha önce bir başka konuda duygularımı dile getirmiştim. Konuşmalara olumsuz başlamaktır herhalde. Ancak ikinci görüşmemizde tam yemek masasında çay içerken yanında minik bir kek vardı. Konu kiloya geldi. Ya da ilk karşılaşma daha "nasılsın" demeden "Ay kilo almışsın şekerim" denir. Sonra yemek yemeniz için ısrar edilir. Bazen utanarak çekinerek söylenilir. Kendisinin ne kadar zayıf ve formunda olduğunu anlatmaktan bazıları keyif alırlar. Neden konu olarak bir başka insanın kilosundan şişmanlığından söz etmek ihtiyacındadırlar.? Kendilerinin fit olduğunu araya sıkıştırmak mı? Yemeğin en zevkli yerinde konu döner gelir şişmanlığa. Zayıflar nasıl zayıf kaldığını anlatırlar. Arada bir sağlıklı beslenmeden söz edilir. Zayıf insanları gözlemleyin ekmek ve hamur işlerini az yerler. Birden bir kişi diğerine döner "Lahanalar çıkıyor lahana sularını içme zamanı."Ardından ekler" Ben formumu lahana suyuna borçluyum." Diyet yapıp zayıflayan kişi artık uzmanlaşmıştır. Anlatır durur. "Böyle yapmalısın" diyerekten. Kilo konusunda bir başkasını uyarma, laf sokma, aklımın ucuna gelmez. Yemeğin güzel bir sohbete eşlik ettiği sofraları çok Severim. "Balık etli olmak" "Şişman olmak" niye bir başkasını rahatsız eder. Savunma mekanizmasını kullanıp "ben halimden memnumum"diyen tiplerde vardır. Birde kilo almayanlar vardır. Bazıları doğruyu söyler spor yapıyorum. Bazıları metabolizma hikayesi. Kilodan dolayı bıçak altına yatanlar, mide ameliyatı olanlar vardır. Oda ayrı bir konu. Sağlıklarını yitirenler. Sağlığı yerinde olmak önemli değil mi? Manken miyiz? Onlar bile zayıf kalmak için çok dikkat ederler. Ya da zayıf kalmak için hayatları kararan bir deri bir kemik kalanlar. Bu işin sonu yoktur.
Şimdi bu fotoğrafı niye koydun? Birde bir zamanlar diye not düşmek bilinçaltı mı?
"Sen kilo mu aldın?" sorusuna gıcık olurum. Ve neden sorulur hiç bilmem. Aynı derecede "Sen kilo mu verdin?" sorusuna da sinir oluyorum, vermişsem görüyorsundur, görmeden üfürmelere yok cevabı vermek zorunda bırakıyorsun beni. Ama en komik "Sen kilo mu aldın?" sorusu Bilgehan 40 günlükken gelmişti. Yok canım, ben yumurtlayarak doğurdumdu çocuğu zaten....
YanıtlaSilAynen katılıyorum Handan. Ya benim kilom beni ilgilendirir. Artık kızmamayı öğrendim. Anında kibarca cevap vermek ya da gülüp geçmek en iyisi.
SilBunlar hep kapitalist sistemin oyunları:) Bir güzellik anlayışı dayatacaksın ve herkesi uymaya zorlayacaksın. Bir sürü ilaç, diyet ürün vb.. ürünler satarak zengin olacaksın. İşte bütün mesele bu aslında ama bu tuzağa düşen kadınlar diğerlerini de düşürmek için korkunç bir çaba sarfediyorlar, sanırım ben yandım sende yan demek istiyorlar.
YanıtlaSilEvet Kadriye dayatılan bir güzellik anlayışı söz konusu. Daha önceki dönemlerde etli butlu olmak iyi.Değer yargıları zamandan zamana değişiyor.
SilSağlıklı beslenmek, dış görünüşüyle mutlu olabilmek o bilinçte olmak ve yaşamak en güzeliyken insan kendine neden eziyet eder ki..
YanıtlaSilGüzel bir yazı olmuş..
sevgilerimle,
Sebuş belki sorularda art niyet yok ama ben kişi konuyu açmadığı süreçte bir başkasının benim bedenim ile ilgili fikir söylemesi beni rahatsız ediyor.
YanıtlaSilMutlu olabilmek her durumda sevgi duyarak yaşamak
YanıtlaSilAynen katılıyorum. Sevgiler.
SilAynı durumu yaşadım daha dün. Arkadaşım yine kilo almışsın deyince 'sen de hastalıklı gibi duruyorsun çok kilo vermişsin' deyiverdim :))
YanıtlaSilSelam niye bunu söyleme ihtiyacı duyarlar ki. İyi cevap vermişsiniz sevgiler.
SilNe zaman vazgeçeceğiz insanların kilosu, boyu, osu busuyla ilgilenmekten bilmem ki.
YanıtlaSilHer insanın kilosu vb kendisine
Sil