Burhaniye' den Ankara' ya dönerken yolun üzerinde Gölyazı yazıyordu. Daha öncede o yoldan geçmişim nasip şimdiymiş.
Eşime "Burayı görmek istiyorum " dedim. Çok da merak ediyordum. Beş kilometrelik toprak yoldan içeri giriyorsunuz. Yer yer çukur dolu toprak yol. Arabayı dikkatli kullanmak gerekiyor.
Arabayı cami önüne bıraktık. Küçük bir köy .Sular çekilmiş. Hala ağaçlar su içinde.Tekneler çoğunlukta.Vakit olmadığı için tekne gezintisini yapmadık. Ekşi maya ekmek aldık. Kır kahvesinde çay içtik. Bol bol fotoğraf çektim. Bakımlı bir yer değil doğal bir ortam söz konusu.
İnternetten aldığım bilgi:
Gölyazı Köyü Bursa sınırları içinde, doğa ile tarihin bir arada bulunduğu eşsiz bir güzellik de Uluabat Gölü kıyısındaki Gölyazı köyüdür. Köyde yerleşim halen, yaklaşık 800 m uzunluğundaki antik surların içindedir. Üzerinde
geleneksel konut mimarisi örnekleri görülebilen surlarda, yer yer kapılar ve kuleler bulunur. Bazı bölümlerde Roma,
Bizans ve Osmanlı tarzı iç içe geçmiştir. İlkbaharda yükselen sular nedeniyle su içinde kalan ağaçlar, bu sularda süzülen ördekler, pelikanlar, her bahar evlerin çatılarında yuva yapan leylekler, Arnavut kaldırımlı dar ve temiz sokaklar ve güler yüzlü misafirperver köylüler; antik çağda Apolyont olarak bilinen bu köyün güzelliklerinden yalnızca birkaçıdır. Tümüyle SİT alanı olan bölge, restore edilerek kültür merkezine dönüştürülen Aziz Panteleimon (bazı kaynaklara göre Hagias Georgias) Kilisesi ile de dikkati çeker.
Bizans ve Osmanlı tarzı iç içe geçmiştir. İlkbaharda yükselen sular nedeniyle su içinde kalan ağaçlar, bu sularda süzülen ördekler, pelikanlar, her bahar evlerin çatılarında yuva yapan leylekler, Arnavut kaldırımlı dar ve temiz sokaklar ve güler yüzlü misafirperver köylüler; antik çağda Apolyont olarak bilinen bu köyün güzelliklerinden yalnızca birkaçıdır. Tümüyle SİT alanı olan bölge, restore edilerek kültür merkezine dönüştürülen Aziz Panteleimon (bazı kaynaklara göre Hagias Georgias) Kilisesi ile de dikkati çeker.
Sokaklarda kapı önlerinde toplanıp bir yandan sohbet ederken bir yandan da kerevit ağı dokuyan kadınlara
rastlayabilirsiniz. Uluabat Gölü, Gölyazı köyünün tarlası gibidir:
Kayıklarda eşleriyle birlikte balık avlayan kadınlar görebilirsiniz. Köy meydanında balık mezadı kurulur. Köyde kahvehaneler, fırın ve bakkal mevcuttur. 700 yaşını aşmış çınar ağacı da Gölyazı’nın en önemli anıtlarından biridir.
rastlayabilirsiniz. Uluabat Gölü, Gölyazı köyünün tarlası gibidir:
Kayıklarda eşleriyle birlikte balık avlayan kadınlar görebilirsiniz. Köy meydanında balık mezadı kurulur. Köyde kahvehaneler, fırın ve bakkal mevcuttur. 700 yaşını aşmış çınar ağacı da Gölyazı’nın en önemli anıtlarından biridir.
Uluabat Gölü
Bursa ile Karacabey arasında, Bursa-İzmir yolunun 5 km güneyinde, Bursa’ya 30 km uzaklıktadır. Uluabat Gölü’ndeki adalardan en büyüğü olan Nailbey Adası’nda bulunan manastır, Bursa ve çevresinde, günümüze kadar gelebilen en eski manastırlardan biridir. 825 yılından önce yapıldığı tahmin edilen bu yapıda kaynaklara göre 7-8 keşiş yaşamıştır. Turna, kefal ve sazan gölden en çok çıkarılan balıklardır.
Fotoğraflara bayıldım. Çok güzel bir paylaşım👍
YanıtlaSilFotoğraflar harika. Sanırım bozulmadan kalan doğal yerlerden biri. Emeğinize sağlık...
YanıtlaSil