Sinop gezisinde deniz kenarından ada tarafına gitmek çok hoşuma gitti. Bahçeli evlerdeki çiçekler açmış. eski evler yıkılmak üzere. Beton yığınından kurtulmak isteyip eski evlerin izini sürmeye devam ettim. Nedense hep aynı sokağa çıkıyordum. Bir önceki gelişimde yakalamadığım ayrıntıyı orada görüyordum. diğer taraftan ben dün oradan geçtim diye düşünüyordum. Baharı Sinop'ta yakalamak benim için sanki güzel bir ödüldü. Kuru dallar ile gün batımında ayrı bir güzellikteydi.
Bir evin bahçesinden sarkan çiçek, beyazlara bürünmüş erik ağacı, sümbüller bana mutluluk veriyordu.
Ardından Yalı'da kahve içme zamanı ,dostlarla buluşma, yaz günleri gibiydi. Sadece üzerimizde montlar, biraz fazla oturunca üşümeler .Tadı damağımda ,görüntüsü zihnimde Sinop'u yavay yavaş terk etme zamanım gelmişti.
Elimdeki fotoğraf makinası ile gördüğüm güzellikleri kaydetmek diğer taraftan baharı yakalamaya çalışmak ne kadar güzel.
fotolara bayıldım
YanıtlaSilFotograflarçok güzel. Kimse şubat ayında çekildiğine inanmaz. İstanbul'da da baharlar açtı. Sonu nereye varacak bu güzel havaların bilemiyorum.
YanıtlaSilEvet İlhan Bey her mevsimi zamanında yaşamak gerek. Kış kışlığını bilmeli.Karı,yağmuru ile .Ama diğer taraftan herşey kendi gerçeklğinin zıttını taşır içinde.
YanıtlaSilteşekkürler Mihriban.
YanıtlaSilErken çiçek açtı ağaçlar bu yıl. Yağmursuz bir kış mevsimi, aldatmakta ağaçları!
YanıtlaSilYılgınlık veren ülke gündemine inat, mevsimsiz çiçekler hoş kılmakta yüreklerimizi...ümit ederim bu aldanışlar yanıltmaz bizleri.. gelecek aydınlık günlerimiz olsun.. güzel umutlar hissettiren foto.lar adına teşekkürler..
Esin ne güzel yazmışsın.Sonradan yazımın adını değiştirsemiydim diye düşündüm.Yalancı bahar koymalıydım.yine de umutsuz olmamak lazım.
YanıtlaSil