14 KASIM ANNEMİN 1. ÖLÜM YILI
Yıl 1971 Sıcak bir Temmuz günü.Hava alabildiğine sıcak.Postacı
bisikleti ile sokağa girdi.Sarı saçlı kız oyununu bıraktı,postacıdan zarfı
aldı.Babasının Almanya kağıtları vardı.Eline aldı.Yırtsam ne olur diye içinden
geçirdi.Babasının kendisine kızacağını biliyordu.Yırtmaktan vazgeçti.Annesine
verdi.Annesi dört gün sakladı mektubu.Kocası dayanamadı sordu.
-Tüm arkadaşların Almanya’ya gitme mektubu iş ve işci bulma
kurumundan geldi.Benim ki niye yok?
Kadın dayanamadı.
-Bugün geldi.Al dedi.
Sakladığı yerden çıkardı.
Adam çok sevindi.Kadın hüzünlendi.İçinden geçirdikleri
bambaşkaydı.Ben beş çocukla ne yaparım.Adamın duygularına ortak olmak istedi.Yalnız
bir sorun vardı.Almanlar beş çocuklu birini Almanya ‘ya almıyorlardı.Fakir bir
aile buldular.Mahkemeye çıkıldı.Hakim kadına sordu.
-Oğlunu evlatlık veriyor musun?
Kadın evet derken yüreği cız etti.Anlaşmalı olmasına rağmen
dışı evet ama yüreği hayır dedi.Mahkemeden sonra çocuklarına anlatırken zor
işmiş bu dediğini hatırlıyorum.
Adam Almanya’ya gitmek için sağlık raporu alması gerekti.
Tepeden tırnağa incelendi.Almanlar sağlam adam istiyordu.-Dişimize
kadar kontrol edildi.Çürüğe de çıkabilirdik .Ancak,sağlam çıktık.dedi adam.
Kağıtlar yapıldı,bilet alındı.Kadın adamı geçirdi.Kocayı
yaban ellerine gönderirken çocuklarla tek başına kaldı.Bir müddet eve
giremedi.Adam Haydarpaşa’dan trene bindi.Soğuk yağmurlu ülkeye vardı.Kadın
adamın yolladıklarını idareli harcamak zorundaydı.Hem evin babası hem anası olmak
çok zordu.İğne ipliğe döndü.Kardeşi ziyarete geldiğinde iki yüz elli gram kıyma aldığı
için onu ayıplamıştı.İçinden o zaman kıyma al getir beraber yiyelim
diyemedi.Zaman su gibi akıyordu.Evi tek katlıydı.Bir gece yarısı camlar çalındı.Çocuklar
gürültüye uyandı,korkmuşlardı.Ağlamaya başladılar.Her biri yatakların içine
gömüldüler.Kadının yalnız olduğunu bilen bir kişiydi.Bunun dışında kimse
rahatsızlık vermedi.
Bir yaz gece yarısı çocuklarını uyandırdı.Sarışın kız uyku
ile uyanıklık arasındaydı.gözlerini oğuşturdu.Anaları;
-Çocuklar kuyrukluyıldız haydi kalkın acele edin bir daha
hayatınızda onu göremezsiniz.
Küçük kız gözünü zor açtı.Bahçeye çıktı.Olamaz yıldız ve
eteği süpürge gibi upuzun ışıl ışıl .Gözlerine inanamadı. Uykulu gözlerle
yıldızı izledi.Gitti yattı.
Kadın bir yandan çocuklara bakıyor,bir yandan kocanın
gönderdiği parayı yeni ev için ayırıyordu.Tuğla,demir parası derken elinde az
bir para kalıyordu.Adam kışları üç aylığına geliyor.O arada evin eksiklerini
tamamlıyordu.Dört katlı ev oturdukları daire hariç inşaat halindeydi.Üçüncü
katta kuzu,tavuk besliyorlardı.Bir gün tavuklardan biri üçüncü kattan
uçmuştu.Bir de tavşanı vardı.Birgün tavşana bakmaya gittiğinde tavşanın tüyleri
yolunmuş .Küçük kız çok üzüldü.Meğer tavşan yavrusuna yatak yapmak için tüylerini
yolmuştu.Hayvanda olsa ana daima anaydı.Kendi anasını düşündü kız.Bir günden
bir güne şikayet etmemişti,becerikliydi.Sabah çocuklar uyanmadan onlara börek
hazırlardı.Hemde şimdikiler gibi hazır yufka değil.Sabah ezanında uyanırdı
anası.Hamuru mayalar kahvaltıya böreği hazırladı.Sabahleyin mis gibi kokular
içine uyanırdı.Birde bazı günler pişi yapardı.
Bir an düşünüyorum da elektrik düğmesinin kapalı olması
kadının gece karanlıkta televizyon izlemesinin ardında o zaman ki koşulların etkisi var gibi..Adam izne geldiğinde siyah beyaz televizyon getirmişti.Haftanın
üç günü yayın vardı.Evleri her gece komşularla dolmaya başladı.En az otuz kişi
var.Her gece onlara çay yap .Ev ev değil sanki sinema salonu.Hele sabahın
köründeki boks maçı izlemelere ne diyeceksiniz.Sabah beşte kalkılır.Komşunun
iki kızı gelir maç izlenirdi.Ne günlerdi ya.Sanki rüya gibi.Küçük kız anasını
yazacaktı.Bu ölüm gününde anasının çiçeklere olan sevgisini,sır
saklamayışını,yaşamı sevişini,hasta yatağında acılar içinde yatarken yüzünü
okşayışını.Almanya’ya babasına yazdığı eksik kelimelerle ama anlamlı duygu
dolu mektuplarını.Anam okuyamamış.İlkokul üçten terk.Ancak okuma yazma biliyor.Anılar
kızı aldı eskilere götürdü.Gözlerinin önünden yaşam fimin kareleri gibi geçti.Anama
armağanım bu olsun dedi.
Yıl 2012 bilgisayarına bir akrabadan resim geldi.Anası ve
babasının bir resmi.İkisinin gülen yüzü.Sanki babasının kahkasını duyar gibi
oldu.Telefon açılışında yaptığı komiklikler.Şimdi ev sensiz,bahçe ıssız.Yüreği
cız etti.Aldı eline telefonu bir an numarayı unuttum dedi.Boğazı gıcıklandı.İki
gözyaşı dudaklarına doğru kaydı.
ay anne ağlattın gece gece..hiç bilmediğim anılarını da burdan okuyorum ya..
YanıtlaSilWalla yenge benıde hiç bir şey kolay elde edilmiyor değil mi?
YanıtlaSilKüçük sarışın kız yinede çok şanslı. Almanya macerasına rağmen parçalanmamış bir ailede büyümüş.
YanıtlaSilZor koşullar, büyük mücadele, güçlü bir kadın ve çocuklar.Sıkı sıkı tutunmuşlar birbirlerine.
YanıtlaSilAnnenize Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.
YanıtlaSilTeşekkürler Fadiş gitgide daha çok özlüyorum.Aslı'cığım yaşam bir mücadale olayı.evet Mihriban babam 3 yıl kaldı geri döndü.
YanıtlaSilBoğazıma birşeyler düğümlendi...
YanıtlaSil