9 Ağustos 2020 Pazar

Denge

                                                                   

                                                                                   



                               
                                                  Fotoğraflar geçen yazdan Fındıklı

         Yaşam denge üzerine kuruludur, Hastayken sağlıklı olmanın, mutsuzken mutluluğun, değerini bilemedik. Ne zaman ki sağlığımızı, gençliğimizi, sarılmanın ,öpmenin, sevmenin,aşkın değerini kaybettik  o zaman rüzgarda savrulunca ,yitirince bazı duyguları,bozulunca dengeler hayatın kaç bucak olduğunu gördük.
         Geçen hafta başında yeğenle denize gidelim dedik. Denizde yeğenin gözüne deniz anası çarptı. Denize gitmek, güzel bir günü kabusa çevirdi. Kızın bütün gün gözü yaşardı. Sonra ilaçlarla ancak ertesi gün geçti.. Dönüşte "Onu bırakayım nerede bırakayım" diye konuşurken Sinop'ta trafik işaretleri yoktur..Dönemeçte ben yolun solundayım   yolu kontrol ettim. Tam kalktım ki bir araç ile çarpıştık. O araç ancak üç ya da dört metre sonra durabildi. "O bana çarptı arabayı çevirdi"diye düşünmekteyim. Karşı arabada bir şey yok. Benim ön tamponun sağ tarafı ikiye ayrılmış vaziyette. Rapor tuttuk. O siz bana çarptınız. bende ona siz bana çarptınız. Ben öyle algılamışım. Fakat büyük bir hızla gelen oydu. Kör nokta mı oldu. Çok hızlı şekilde geldiği için ben mi göremedim. Kabahatli ben oldum. Kabus gibiydi. Güzel başlayan gün nasıl böyle kötü biter. O kadar dikkatliydim. Arabanın servisi olmadığı için Sinop'ta böyle dolaşmaya devam.
       Napoli' yi gezerken arabalar hep vuruktu. Rehber "Tamir ettirmiyorlar nasıl olsa tekrar vurulacak" demişti..Benim ki de onun misali oldu. İlk gün başıma ağrılar girdi.Ne kadar kırılganım diye düşünmekteyim. "Neyse sağlığa gelmesin "deyip avuntu içinde geçireceğiz bu yazı galiba. Pandemi kabusu bitmeden yeni durumlar insanın gerçekten dengesini yitirmesine yol açıyor.
         Denge bir bozulunca yaşamın sıçramadığı alan olmuyor. İlişkilerdeki iniş çıkışlar, birbirini anlamamak, sevmenin değeri, kaybetmenin mutsuzlu ğu ne kadar yoğun yaşıyoruz her şeyi.
         Belkide elimizdekinin kıymetini bilmiyoruz.Çok şey mi istiyoruz yaşamdan olması gerekenleri mi atlıyoruz?  Basit şeyler gözden mi kaçıyor?. Hayat kaçarken bazen basit şeyleri mi? arıyoruz. Aradığımız nedir? Kendi mutsuzluğumuzu başkasının huzurunu bozmakta mı? buluyoruz ben de bilmiyorum. "Yoruldum diyorum bunca kargaşa arasında vazgeçiyorum" diyorum. Sakinlik içinde kargaşayı kargaşa içinde sakinliği ararken dengem kayboldu diyorum. farklı gözle bakmaya çalışıyorum. Anlamadıklarımı çözmeye çalışıyorum. Matematik dahisi gibi yaptığım hesaplar bazen çözümsüz problemlere bazen çözüme ulaştırıyor. Çözümsüz olanları bir kenara bırakıyorum.Basit gibi gözüken problemlerle sarmaş dolaş oluyorum.
        Kalk diyorum kendime sen nelerle baş ettin. Yıkılmak sana yakışmıyor. Başla en başından hayatın anlam içindeki anlamsızlıklar kendini getirir.
        Dengeyi bulmak gerekir. Anılar yaşanmışlıklar bazen çözüm olabilir. Kendimi sokağa atıyorum. Simitçi davudi sesi ile sesleniyor. Soruyorum sen dengeni kaybettin mi? Ablalıktan teyzeliğe terfi etmişim."Teyzem diyor ben doğduğumda kaybolmuş o denge. En iyisi günün rüzgarına bırakmak istiyorum kendimi.
         İlişkilerde denge bozulursa demek ki insan böyle hissedecek.Alttan almalar bazı sözleri duymamalar, bazılarına alınganlık yapmamak en iyisi Onun için aman hayatın dengesini bozulmasın.

10 yorum:

  1. Geçmişler olsun, hep arka arkaya gelmiş :( böyle birmiş olsun..
    Bu arada göze olmaz tabii ama vücudun başka yerine denk gelirse aklınızda bulunsun, elma sirkesi hemen..
    Şu sözünüz çok düşündürdü: bizim mutlu olmamız başkasının huzuruna bağlıysa.. bu mutluluk mudur yoksa anlık bir yanılma mı....
    Babam geçen ay 70 yaşına girdi; hayatın anlamının denge olduğunu düşünüyor..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Ceren iyi fikir elma sirkesi. Babanız haklı Ceren hayat dengedir.

      Sil
  2. Bazen dengeler biraz bozulur. Her şey şaşırtıcı biçimde üst üste gelir. Hatta aynı gün ilkokul yaşında bir çocuk abla derken koskoca bir adamın teyze diyeceği tutar, tuz biber eker. Hayat baştan aşağı bir sorgulanır.
    Allah beterinden korusun. Çok geçmiş olsun. İyilikler, güzellikler peşpeşe sıraya girsin hayatınızda. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Zeugma doğru birisi abla derken birisi teyze der. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  4. Geçmiş olsun, ne varsa mala gelsin diyelim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Yinede kendime kızıyorum. Ama yapılacak bir şey yok.

      Sil
  5. Geçmiş olsun, aksilikler bir gelmeye başladı mı peş peşe geliyor.

    YanıtlaSil

Ne okuyoruz? Babamın Tenekeleri Zehra Konukman'ın ilk kitabı

                                                                                                                                            ...