26 Şubat 2020 Çarşamba

Suya düşen cemre

                                     




        Havalar gitgide ısınıyor. uykudan uyanınca ilk işim hava nasıl? İçimi ruhumu ısıtan güneş var
mı ? diye pencerenin perdesini kaldırırım. Hava açık ise sabah mutluluğum bir kat daha artar. Ardından camı açarım dışarısının soğuk ürperten havasını koklar içime çeker bedenimin üşümesine izin veririm. Kuşların şakımasını dinlerim. Beton yığınları arasında dolaşan kuşlar. Hala şakımaya devam ediyor. Terasa gelir halimi sorarlar. Acıkmışlardır. Toprağı kazıp dururlar.
        Sabah çayımı alır bilgisayarın başına geçip güne merhaba demekbugün hangi konuda yazsam diye düşünmek günün ilk saatleri için keyifli dakikalar. Çaylar bile bozuldu. Kokulu çaylar alıyorum. Çayın kokusu yok. Ekmekler bozuldu da çaylar mı bozulmayacak. Arkadaşımdam yurt dışından gelirken çay ısmarladım.
        Kafamda bir kaç konu var. Kitaplar, bahar geldi çiçekler ve hayat pahalılığı işsizlik.
        Ne zaman Bahausa gitsem çiçeklerle dönüyorum. Bu sefer kazablanka aldım. Mis gibi bir kokusu var. Salonumda doğal parfüm. Diğer adı lilyum. Çiçekçilerde bir tanesini bayağı pahalıya satıyorlar, soğanlıymış bahçeye ekebilirmişim.
       Kendim içinde beyaz orkide aldım. Yazın orkidelerimi kızıma bırakmıştım kurutmuş. Onun çiçeklerini ben gidince suluyorum. Alo vera benim evdeki o kadar iyi değil. Onun ki çoştukça çoşuyor. Çünkü su vermiyor. Bende evdekinine az su vereyim diye  çaba sarfediyorum. Bahar gel bahçeyi çiçekle donatalım. Baharı Ege'de karşılamak lazım. Bizim buralara bahar geç geliyor. Papatyalar bile buralarda geç açıyor. Datça' dan arkadaş yazıyor. Papatyalar tomurcukta. Tıpkı benim gönlüm gibi. Bahçede leylakta minik minik canlanma, yürüyüş yolunda baharlar patlamak üzere. İlk sevincim çiğdemler gözükmüyor bahçede. Biraz daha hava ısınsın. Galiba cemrenin toprağa düşmesini bekliyor. Hemen yüreğimden kelimeler yazıya dökülüyor.
          Her şeyin zamanı var sevmenin, sevilmenin, aşık olmanın çiçeğin tomurcuklanmasının, güneşin doğmasının, kavganın zamanı var. Acele etme sevgilim. Sen annenin karnında dokuz ay  nasıl durdun. Acele etme. Bahar gelecek yaz gelecek. Yeter ki sen gönlünü hoş tut.


       
       

7 yorum:

  1. Ne güzel bahar moduna girmişsin bile. İçime bahar dolsun istiyorum ben de. Ruhum güneşe bulansın istiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Neden olmasın Mihriban minik adımlar. Yaşam çağırır insanı yeter ki kulak ver. Sevgiler.

      Sil
  2. Bugün acayip bir lodos esintisiyle düşüyor cemrenin ikincisi.
    Çiçekler çok güzel,aynı iki renkten benimde orkidem var.Şahaneler.

    YanıtlaSil
  3. mehtAp dünkü hava bahardı bugün kapalı bir gökyüzü cemrelerde pek sakin gelmiyor. Ne yapalım güzel havaların keyfini çıkarıp lodos ve yağmurla baş etmeye çalışacağız.Yağmurlu günlerdede yağmurun sesine bak deyip hayallere dalacağız. Çiçekleri sende seviyorsun. Orkide nin çiçeği harika sevgiler.

    YanıtlaSil
  4. Eskişehir'e bahar gelmesi oldukça zaman alıyor maalesef. Keşke hemen bahar gelse:)

    YanıtlaSil
  5. Ben de sizin gibiyim, biraz çiçek, biraz güneş ışığı yetiyor bazen bana da.. Lilyumun kokusu muhteşem olur, insan baygınlık geçirir küçük alandaysa, ben de soğandan bahçeye ektim bakalım çıkacak mı, heyecanla bekliyorum. Soğanların üzerinde "dikkat kelebek çeker" yazıyordu, o da ayrı heyecan :)
    Bu arada çiçek bakabilen ben, hediye ve emanet çiçek bakamıyorum desem! Mutlaka kurur solar bozulur, nedenini çözemedim :)

    YanıtlaSil
  6. Beyda'nın Kitaplığı içimizdeki baharlar ölmesin. Bir gün elbet bahar gelecektir.
    Sadec.C haberleşelim soğandan çıkınca lilyum için bende merak ederim. Sizinde çiçekleri sevmeniz ne güzel. benim kızım hiç bakamıyor. bende sen çiçeksin deyip geçiştiriyorum. Sevgiler.

    YanıtlaSil

Ne okuyoruz? Babamın Tenekeleri Zehra Konukman'ın ilk kitabı

                                                                                                                                            ...