17 Ocak 2021 Pazar

Ankara'nın parklarını dolaşırken

                                                                        


         Aklıma düşenler. Dün kahve tatlı diye facebookta bir paylaşım yaptım. Bir arkadaş şöyle bir eleştri yapmış ."Canı çelikte durumu olmayanlara göndermiyor musunuz? selamlar" ben de yazımı tekrar düzenledim.

     Sanal alemde yazdıklarımıza paylaştıklarımıza ayrı bir özen göstermek gerekir . Çok büyük eleştri değil ama yine de rahatsızlık hissettim.

       Şimdi burada gezdiklerimizi , yediklerimizi ,yaptıklarımızı paylaşıyoruz ya sanki hiç sorunumuz yokmuş gibi mi algılanıyoruz. İçimdeki ses " hemen savunmaya geçtin" dedi. Dünya bize çok güzel değil. Gözyaşlarımız, kırgınlıklarımız, sorunlarımız içinde bir nebze kendimizi şarz ediyoruz. O şarz ettiklerimizi paylaşıyorum. Bana diyorlar ki keyfin yerinde bu pandemi, soğuk neyse ki kar yağdı çirkinlikleri örttü ama başka sorunları getirdi. Hastalıklar ölümler içinde var olmaya çalışıyoruz. Dün arkadaşımla konuşurken iki gün önce kardeşini altmış yedi yaşında coronadan kaybetmiş. Bir yandan ona üzüldüm. Diğer tarafta bir arkadaşım o da kardeşinin ölüm yıl dönümü duygularını paylaşmış. Demirhan'ı hatırladım. Genç ölümler yaşıyoruz. Işıklar içinde uyusun.

       Bu şartlar içinde var olmaya çalışmak ve biraz ruhumuzu, birazda kasları harekete geçirip bir soluklanalım diyorum.

      Beştepe Otuz Ağustos Parkı ve Çansera Uğur Mumcu Park' bu yazımda tanıtım yapacağım parklar.

      En iyisi fotoğraflarla anlatayım.

                                                                  Beştepe Otuz Ağustos Park'ı           







                                                     Yüzüncü Yıl Uğur Mumcu Park'ı








      Gezdiğim yerleri arkadaşlarıma dostlarıma tanıtmak onlarla gitmek ayrı bir keyif. Geçenlerde bu parkları ziyaret ettik. Çayımızı, kurabiyemizi, minderimizi, battaniyemizi koyduk torbaya yola koyulduk. "Soğukmuş bize vız gelir" dedik. Bir parça soluklandık. Yalnız dünyamıza geri döndük. Çansera çocuklar açısından da iyi atlar var. Belli bir ücret karşılığı binebiliyorlar. Biraz kalabalık erken saatte giderlerse daha iyi. Otuz Ağustos Park'ında bisiklet yolu var. Çocuklar bisiklete binmek isterse güvenli. Şubat tatilinde torunlarla müze gezerdik. İnşallah hava güzel olur. Uzaktaki parklara da kaçarız. Şu anda ilk aklıma gelen Gölbaşı birde Eryaman'daki Göksupark'ı.

       Doğanın verdiği enerji ayrı. Torunum Ege'yi dışarıya çıkarmak için zorlanıyorum. Çıktıktan sonra diyor ki Anneanne "dışarıda hayat evden daha güzel."

       Evimi seviyorum ancak doğanın verdiği mutluluk ayrı. Bir soluk almak, temiz bir nefes almak, oksijen solumak için parklardayız.


         

16 yorum:

  1. Ellerinize sağlık güel yazı için

    YanıtlaSil
  2. Torunlarınız için bir tavsiye de ben vereyim, Gölbaşı Şehir Parkı'da harika oyun alanları var, özellikle devasa kaydıraklı :) Biz de oğlumla kıştan önce evimize hayli uzak olmasına rağmen oraya giderdik sırf parkı için :)
    Diğer mevzuuya ise hiç üzülmeyin bence, bazen fütursuz eleştiriler olabiliyor, maalesef biz direkt kendimize yöneliyoruz ama bu çoğunlukla karşıdaki kişinin yersiz tutumuyla alakalı oluyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok çok ağır bir eleştiri değil. Sadece yazıma ilave yaptım. Gölbaşının neresinde tatilde Gölbaşı'nda gideriz. Gölün etrafında dolaşmak ayrı bir keyif. Sevgiler.

      Sil
  3. Doğaya çok şey borçluyuz ama onu çok hor kullanıyoruz maalesef...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız. Doğayı doğal haline bırakmak gerek.

      Sil
  4. Herkesin olaylar karşısında takınacağı tavır ve vereceği tepkiler başka başka... Bence millet olarak bunu kavramakta ve uygulamaya koymakta daha çok çalışmalıyız. O zaman empati duygumuz daha çok artacak ve daha tahammüllü, daha otokontrollü olacağız. Zira şimdi hemen hemen herkes kendi nasıl yaşıyor, giyiniyor, düşünüyor ise başkaları da öyle olsun istiyor.
    Evimde olmayı severim ama kırlarda, parklarda olmayı da çok çok severim. Üstelik yaşadığım yerde bir tanecik bile parkımız yok. :( Başka şehirlere gidince ilk işim parklarını da keşfetmek olur bu yüzden. :) Ankara ve Ankara'da yaşayan sizler çok şanslısınız bu konuda. Bu fotoğrafları görmekle de o şanstan küçücük bir pay almış olduk. Kendi adıma çok mutlu oldum. Özellikle antika faytonu ve atları görmek ruhuma çok iyi geldi. Atlar, atlı arabalar... çok sevrim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam daha dikkatli paylaşımlar yapmak yazıya özen göstermek gerekir. Hele atlar benim de ruhuma iyi geliyor. Çansera da serada varmış. Biz gittiğimizde geçti. Açık değil. Mesai saatleri erkene alınmış. Yaz kış seraya gitmek beni mutlu eder. Sevgilerimle Ruşyena.

      Sil
  5. Doğayla başbaşa olmak,açık hava herkese iyi geliyor...

    YanıtlaSil
  6. Ebebmkuşağı selamlar evet doğada olmak insanı mutlu ediyor .Sevgiler.

    YanıtlaSil
  7. O hayatın tadını tuzunu güzelliğini bu dönemde biraz daha göstersek, yaysak, paylaşsak. Sonuçta siz "oh kahveyi nasıl da içtim canıma da değsin" tarzı paylaşımlar yapan biri değilsiniz ki, zaten sizin paylaşımlarınız "güzelliğin yayılması, anlık neşenin paylaşılması" amaçlı. Bence haksız bir eleştiri olmuş...
    Atların da güzelliği <3

    YanıtlaSil
  8. Selam Ceren yinede daha özenli olmam gerek. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  9. hayat parkta güzel valla sahiden de :)

    YanıtlaSil
  10. Hasret kaldık, dısarı cıkmaya. Napayım bende nette bloglar arası gezi ve kesifteyim. Evden, evimden cıkmayı sevmeyen ben bile dısarı cıkmak istiyorum rahatca artık. Sevgiyle Kalın...

    YanıtlaSil
  11. Selam emekliyim.com.sayfama hoş geldiniz.Sizi takipe aldım. İyi yıllar sevgiler.

    YanıtlaSil

Ne okuyoruz? Babamın Tenekeleri Zehra Konukman'ın ilk kitabı

                                                                                                                                            ...