29 Eylül 2020 Salı

Nasılsınız?

                                                   




                      

      Nasılsın? Kim o bu soruyu kim sordu? Eşim mi, Kızım mı, oğlum mu? Arkadaşın mı? Patronun mu? İşverenin mi? Hiçbiri. Peki kim ? bilmiyorum nasılım mı? Ben görünmez, varlık mıyım? Beraber  yaşadığım insanlar beni görmüyor mu? Kahve yap, yemek yap, ev sil süpür, çiçek dik çiçek sök, makinayı tak, vidayı gevşet bu niye böyle olmuş. Yemek ne zaman hazır? 

       Çocuğun ödevi var, nasıl unutursun. Bu böyle olmalıydı. Olmaz yanlış yapıyorsun. Ah bu kocam yok mu pısırığın kendisi hiç bir işi beceremez. Doktora diyeceksin şunu şunu yapıyor ne yapabiliriz? Tamirci arıyor yaz internete bak oradan. Bu işler basit işler . Peki sen niye yapmıyorsun?

        İşciysen patron için çalışansın, emekçisin.

       Kızım bir hes bana alsana .

       Çocuğun ödevi eksik çıkmış. Sürekli beklenti. 

       Temizlikçiysen ev sahibi yaptığı işi beğenmez. Çocuklar evde yalnız. Kendi ayakları üzerinde durmaya çalışmak. "Buranın tozu kalmış." diyen sese cevap vermeden   hayatı temizlemek  ister insan.  Kimse halini sormaz. Yoruldun mu? yerine yeni talepler gelir.

         Öğrenciysen ders çalış bir yandan öğretmen, bir yandan tepende annen baban, ya da büyüklerin deden amcan.

         Oyuncuysan  rejisör "olmuyor kardeşim olmuyor o duyguyu veremiyorsun." içinden "duygu mu kaldı" diyen bir ses.

        İnsanlar için hayat çok zor. Yanımızdakine sormayız bile nasılsın demeden geçer gideriz.  İnsanın yaptığı ile aklından geçenler ne kadar farklı diye düşünmekteyiz. 

       Yaşamı kendi deneyimleri ile öğrenmek. Doğru ya da yanlış olabilir miydi? Hayat...Yaptığı iş ortalıkta gözükmüyordu. yapmasan olur. Güldü. ev havada hayat alt üst. Arkadaşları ya da komşusu ile bir kahve içiminde görüştüğünde senin derdin onlarınkinin yanında hiçti. 

       Birden uykudan uyandı sabah karşı dört . Deliksiz uykulara hasret kan ter içinde kalmıştı. Kabus görmüştü. Oradan oraya koşturuyor kimseye yaranamıyordu. Arabanın sesini duyduğunda ezilmekten son anda kurtulmuştu. Rüyasını yorumladı. Galiba sırtım açık kaldı. Rüzgar mı? çarpmıştı hayat mı? çarpmıştı. kalktı bir bardak su içti. Uykusu yine bölünmüştü.

        Bilgisayarın başına geçti. duygularını yazmak istedi. Duygu oda neydi. Hissettikleri mi? "Yorgunluk oğlum  ya da kızım" dedi. Olumsuz düşünüyorsun bildiğin yoldan vazgeçme. Bana öğretilenler diye düşündü üzerime görev gibi sunulanlar bu hayat mı? Sen hayatı ne sandın Şarkılar, şiirler nasıl ?doğdu. Yoksa yaşanılanların özeti miydi?

        Kendi yalnızlığın içinde yaşarken kendine aynı soruyu sordu, nasılsın? ben mi dedi içindeki çocuk bir yönüm iyiyim diyor diğer yönüm sen sorma başlarsam roman olur. Sahi iyi ne demek? Bacağım ağrıyor. ama iyiyim, yorgunum ama iyiyim. şikayet etme kendine iyi değilsen de iyiyim. Düne göre iyiyim. Yüküm ağır. emeğimin karşılığını alamadım ama iyiyim. Neden?

     Çok konuşma ne o öyle vır vır çok beğenmiyorsan gidebilirsin kendini özgür bırak yarınlara. Bir kuşun kanadında uçtuğunu hayal et. 

       İçindeki bene de ki çok soru sorma. Çok düşünme bırak hayata kendini. Un değirmenindeki buğday tanesi gibiyim. Bak tohumdum buğday oldum,. rüzgar dallarımı kırmadı. yağmur yerimden etmedi. 

      Büyüdüm olgunlaştım. Değirmende un oldum. Sofrada katık. ne aynı kalıyor.

      Nasılsın dedim  bekçinin babasına iyiyim geçinip gidiyoruz hallice. O nasılsın içinde bir hayat gizli. peki siz nasılsınız?

9 yorum:

  1. Sabah kalk, evi topla, akşama kadar çek çevir, bilgisauardan ofis işlerini hallet, telefonla soru gelsin, yemek yap, ve tek soru; "Sen bütün gün ne yapıyorsun ki evde?" "Bir el şıklatıyorum, hepsi kendiliğinden oluyor," diyorum. Verebileceğim tek cevap bu.

    Sizin sorunuz için teşekkürler ama <3 İyiyim diyorum ama iyiym demek adetten, iyi diyelim iyi olalım'dan. İyi, iyiyi çekerse diye hani...

    Çok sevgiler <3

    YanıtlaSil
  2. Geçmiş Bahar Mimozası hayatı kolaylaştırmak güzelleştirmek ve devam ettirebilmek için yaptığımız çabaların üzerimize yapışıp görev haline gelmesi. Beraber yaşadığımız insanların hayatını kolaylaştırıyor ama görünmüyor. Sık sık hatırlatmak gerekecek. Görünmeyen olmamak için fark edilmek için sesimiz çıkmalı ama nasıl? Arada iyi değilim diye çığlık atabiliriz mi?
    Mizansen olarak vb.Sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Her kesimden insanın derdini anlamışsınız, ne güzel. Yazınızda benim dertlerimi de ifade etmişsiniz, en azından durumu anlayan birileri olduğuna sevindim, sevgiler

    YanıtlaSil
  4. hakikaten ben de şaşırdım, bir çok insan aynı anda konuşuyor ve hepsi derdini anlatıyor gibi hissettim. demek ki siz çok iyi bir dinleyici ve gözlemcisiniz..
    görünmeyen olmamak demişsiniz yukarıda, bense tam tersi "fazla görünmek" olarak düşündüm bunu, yani bir şeyi bazen sevdiğimiz için, bazen başkası bizim kadar iyi yapamaz sandığımız için üstümüze vazife ediniyoruz ve o dediğiniz gibi yapışıyor, teşekkürü bırakın yapmayınca suç oluyor. e halbuki ben bunu gönüllü yapmıştım? işte de evde de böyle. iki gün önüne suyunu götür, 3. gün anneeeee su getiiiiir. yani biraz da kendimiz ediyoruz kendimize. fazla "görünür" olmamak lazım, almanlar çok iyi beceriyor bunu gözlemime göre, hemen "meşgulmüş gibi görünmek" haline geçiyorlar ve yapmaları gerekenden 1mm fazla iş yapmıyorlar :) ben öğrenemedim henüz bunu o nedenle bir sürü gereksiz yük sırtlanmış vaziyetteyim..
    ama tek bir şeyi öğrendim; insanlara hakikaten merhaba nasılsın? dediğimde cevabı samimiyetle dinliyorum ve bana sorulduğunda da her zaman "iyiyim" demiyorum, bazen açık açık "pek iyi değilim çünkü..." demeye başladım, en azından ben anlatayım derdimi de duyan anlayan artık bilemem... iyi geliyor bana bu "açık açık söyleme" alışkanlığı - ama devamlı mızırdanmakla arasında ince bir çizgi var, arada da "oo çok iyiyim bombayım çünkü..." demek gerekiyor yoksa vallahi kimse de dinlemek istemiyor mızmızlık :)

    YanıtlaSil
  5. sanki dun geceki beni yazmissiniz, aynen boyle uyanip bunlari dusunmustum. kendime nasil diye sorup gercekten samimi olmayan cevaplarimi ama bak haline sukret derken buldum kendimi.

    YanıtlaSil
  6. iç güveysinden halliceeee hihihi :) pandemi ve euro yüzünden çok keyifli olamıyooz :)

    YanıtlaSil
  7. deep o kadar çok olumsuzluk var ki hangisinden başlayalım gitgide fakirleşmek, pandemi, yaşlılık,hastalık v.s
    Gece yok aslında birbirimizden farkımız. Hayatın akışı içinde koştururken yine de mutlu olmaya çalışıyoruz.
    Ceren senin dediğin Alman'ların yaptığı ( Yarı Alman sayılırım) ben uyguluyorum. Ara sırada olsa. Ama şimdi sürekli evde olunca işler biraz daha farklılaşıyor. Pandemi sinir bozucu. Neyse ki şu an Amasra'dayım kendime zaman ayırıyorum. Pandemi günlerinde gezmek zor ancak yine de insanın kendisi ile baş başa kalması iyi oluyor. Düşünüyorsun artıları eksileriyle hayatı sorguluyorsun.

    YanıtlaSil
  8. Nasılsın? Aslında en güzel sorulardan biri. En son gerçekten biri size nasılsın diyeli ne kadar oldu? Maalesef ciddi ciddi sormayi ogrenemedigimiz bir soru bu.

    YanıtlaSil
  9. bigudili anne blogger en yakın insanlara ve kendimize sormalı bugün nasılsın? Sevgiler.

    YanıtlaSil

Ne okuyoruz? Babamın Tenekeleri Zehra Konukman'ın ilk kitabı

                                                                                                                                            ...