14 Haziran 2020 Pazar

Son günler, şans, doğanın renkleri

   
                                                                                 
     

















                                     Fotoğraflar yağmur sonrası Geregür'den
                                    Daha önce yazdığım yayınlamadığım yazıdan bir bölüm.
        Normalleştirilme denilen ilk gün gözlemlerim.Yürüyüş saatlerini değiştirmeye karar verdim. Sabah yerine akşam üstü. Günlük rutini değiştirdim. Kendim için farklılık yaratmak bazen iyi oluyor. Dışarıda hayat normalleşmiş görünüyor. Ahmet Arif Parkında gençler ellerinde cola ve çekirdek . Özlem mi gideriyorlar. Yoksa hep bir aradaydılar da şimdi açık mekanlara mı? yöneldiler ya da çok sıkıldılar. Bir arkadaşın sohbetinin insana verdiği  mutluluğu paylaşmak olabilir  Gençlerde tek tük maske takan var. Benim yaşımda insanlar pek evlerinden çıkmamışlar olanlarda  tek tük onlarda maskeli.
      Tohumdan yetiştirmeye çalıştığım kadife çiçekleri ancak çıktı. Daha çiçeklenmeye zamanı var. Parka çoktan ekilmiş. Sanki bazıları kurumuş. Hayatın dışarıda olduğuna hep inanmışımdır. Evde kalmayı da severim. Ancak enerjimi dışarıdan daha çok almaktayım. Sanki uzun süre hapis yatmış şimdi feraha ermiş gibi oluyor insan maskem boynumda yürüyorum. Birisi yaklaşınca maskeyi kaldırıyorum. Yürüyüşü yaptığımda hava çok sıcaktı.  Ya da yolun tenha tarafına geçiyorum ya da tekrar ağzımı kapatıyorum. Normal hayat denilen bu mu? parklar dolu.
         Ankara'da birden hava yine soğudu. Yağmurlar başladı. köydeki eve  iki defa yalnız geldim. Akşam döndüm. "Hafta sonu yağmurlu olsun  gidelim." Karda kışta,yağmurda gidilmez mi? İyi ki gelmişiz.Sabah kahvaltısını bahçede yaptık.
        Ceren'in "Sesin soluğun çıkmıyor" yorumunu da görünce  artık  yazmalıyım dedim. Bir yazı yarımdı. Onuda sayfama koymamıştım.
         Koşuşturmalar içindesin...Anlatacak yazacak çok şey birikti. Güzel sürprizler oldu. Doğa yeşermiş.Torunlara haftanın iki gün bakmaya başladım.
         Şu an köydeyiz Burada internetimiz az. Onun için eşimle ortak kullanıyoruz. Onun sabah işi vardı. İşini bitiresiye kadar bahçeleri dolaşayım dedim. İlk önce bostanımın otlarını yoldum. Dün komşunun bahçesinden (Komşular gelmiyor ,bahçeler açık )gül toplamıştım. Şimdi kır çiçekleri toplayayım derken güzel bir koku duydum.Acaba doğa hangi parfümünü sıkmıştı. Hanımeli kokusu muydu?hemen vazo için bir kaç dal aldım. Bu yazıyı yazarken rüzgar çıkınca ara sıra hanımelinin kokusunu duyuyorum. Bahçelerde dolaşırken güllerden hiç koku gelmedi.Çiçekçiden kokulu gül almam lazım. Ankara'daki evin bahçesinde var. Bazen onu koklarım. bazen bir dal koparırım. Her sene  kokulu gül alır onları kuruturum. Bu senede üç tane gül aldım. Kurudu zannettim. Balkona koydum. ara sıra suladım. Canlandılar. Bahçede güneş gören yer bulup ekeceğim. benim tarafta güneş az. Belki komşunun tarafına ekerim ya da daha büyük saksıya. Dün bir ara etrafı dolaşayım dedim. Haziran yağmurları doğayı öyle canlandırmış ki morlar, sarılar beni bekliyor. Fotoğraf makinasını alıp yürüyüşe çıkıp anı ölümsüzleştireyim. Bazılarının isimlerini bilmiyorum. Acemi Demirci adlı blog bazılarının isimlerini yazmıştı. Oradan bakayım.
        Şimdi gelelim haberlere.Ezgi (Kanada'a yaşıyor ) bloğun üçüncü yılı nedeniyle çekiliş duyurusu yaptı. Yorum yazayım diye düşündüm. Pek şanslı değilimdir ancak yine de bu konuda şansımı deneyim dedim. Bloglar arasında dolaşırken Ezgi blog sonucunu yazıyor. Benim adım inanamadım. Bu stresli günlerde beni mutlu etti. Bir bebeğim oldu.Çocukken plastikten bebeklerle oynardım. Bazılarının kolu kırık. Sonra kızımın bebekleri. Köydeki eve süs diye getireyim. (Kızımın bebekleri ve benim kazandığım bebek.) Şansımı kendim yarattığım bir konu aklıma geldi. Sokullu Lisesinden bir başka okula tayinim çıktı. Öğretmenler gününde arkadaşlara "Bu sene ne yapıyorsunuz?" deyince Yemeğe gideceklermiş benim de adımı yazar mısınız demiştim. O gece okuldan ayrılan öğretmenlere altın verecekler bir öğretmen gelmemiş beni unutmuşlar herhalde altını ben aldım. Ayrılma hediyesi.
                                                          


          "Uğraşmadan, çalışmadan şans sana gelmiyor."
           Eşim biraz önce yürüyüşten geldi. Elinde bir torba ot. Köyden birisine merhaba demiş.Sohbet etmişler. Bazlama ve otlar.
          " Bazende hayat sürprizlere gebe."
            Daha önce ektiğim çiçekler şimdi rengarenk açıyor.           
           Minik bir bahçem var.Sabah bahçeyi dolaşırken  Birden onu gördüm bahçedeki domates  minik bir yeşil domatese dönmüş. Belki yiyemiyeceğim. Ama o değişimi görmek müthiş bir olay.
                                                       
           Arkadaşımla konuşurken kızı yabancı bir bankada çalışıyor .Evden çalışmaya başlamışlar. İngiltere bağlantılı bir banka bir yıl sonrasına kadar evden çalışma.Bizde sanki her şey değişmiş.Bir garip normallik .Tamam sıkıldık. Ama bu yaz günlerinde ikizli duygular içindeyim. Maskeli bir hayat maskeyi çıkarırsam ya hastalık kaparsam. Market,köy ev dışında dolaşmıyorum. Yine de duyduklarım beni tedirgin ediyor.
          Gelecek kim bilir neler getirecek?Güzel umutlu yarınlar.

     

9 yorum:

  1. ilk fotoğraftaki vazonuza bayıldım.
    Adımı görünce şaşırdım :) Gerçekten merak etmiştim, güzel yazılarınızı özlemiştim, sevindim.
    Bahçenin yeşilden renklere dönüşü, domateslerin kızarmasını takip etmek, çiçeklerin açmasını kurumasını, belki torunlarınız çocuklarımdan küçüktür ama onlara doğanın dönüşümünü açıklamaya çalışmak, neden yeşil domatesi koparmamaları gerektiğini anlatmaya çalışmak.. bunlar günümü "anlamlandırıyor", çok basit şeyler ama hayatla birebir ilişkili, sanırım coron normalinde normal kalmamı sağlıyor.
    Bu sıra özlem duyduğum tek şey ise çalışma hayatıma eskisi gibi dönebilmek. kimsemiz yok, çocuklarım okula gitmediği sürece işe dönmem imkansız ve çok özlüyorum..

    YanıtlaSil
  2. Ah pardon asıl şunu diyecektim: şansınız hep böyle açık gitsin :) ne güzel ufak sürprizler!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam Ceren camın üzerini tutkallayıp ip sarmıştım.Çok eski. Torunlarım beş ve sekiz yaşında.inşallah özlemlerine en kısa sürede kavuşursun.Sevgiler.

      Sil
  3. fazla normallik korkutuyor beni...
    çiçeklere bayıldım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam insanlar çok sıkıldılar sıkıldık ama temkinli davranmak lazım. Teşekkür ederim. Sevgiler.

      Sil
  4. Yağmur sonrası fotoğrafları da başka güzel oluyor.

    Can bana daha ne kadar evde duracağımı soruyor. Mart ayından farklı olan bir şey var mı ki şu anda dedim. İnsanlarla iç içe duracak kadar rahat değilim, dışarıda dolaşmak beni mutlu etmekten çok geriyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam tenha yerlerde yürümek keyif, alışveriş stres yapıyor. Sevgiler Handan

      Sil
  5. Nasıl yakışmış yeni yerine :))
    Çok sevindim, seni mutlu etmiş olmasına..

    Çiçekler desen kalbimden vurdu, pek güzeller.
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tekrar teşekkürler Ezgi. Şimdi de terası düzenliyorum. Alt balkon çiçek. Teras sebze çiçek ağırlıklı. Sevgiler.

      Sil

Ne okuyoruz? Babamın Tenekeleri Zehra Konukman'ın ilk kitabı

                                                                                                                                            ...