24 Şubat 2020 Pazartesi

Gözüm yolda gönlüm sende

                                                       


         Caddelerde rüzgar aklımda aşk var. Deli dolu rüzgar
         Bu sabah Nilüfer söylüyor.
         Ayazın sütü kestiği zamanların birinde babaannem elinde kepek sabahın köründe kapıyı açıyorum. Uykulu gözlerle etrafa bakınıp ne olduğunu anlamaya çalışıyorum. Ayağım çıplak " Ne oldu babaanne?  "Kızım annene seslen de benim inek bugün süt vermedi bu yemi bir okusun hayvan rahatlasın." Gerçekten annemin okuması mı iyi gelirdi. yoksa bir başka neden mi? hayvan süt vermeye tekrar başlardı.
          Bu sabah   çatıdaki karların bana anımsatlıkları. Hayallerim  vazgeçişlerim mi yoksa hatıralarım mı? Ah bir bilsem. Benim babaannem olmadı. Babam ilkokulda en küçük kardeşi yirmi günlükken annesi  ölmüş .Komşu teyzemizinde çocuğu yok. Bizim babaannemiz oldu. Onunla özel bir anım yok. Hep kalabalıklar içinde.  Ne zaman evine gitsek torunları gelmiş gibi bizi mutlu karşılar. Yüzünün çizgileri arasında gülen gözlerinin sıcaklığı içinde erirdim. Hemen dolaptan şeker çıkarırdı. O zamanlar anneler çalışmaz bizler kalabalık ailelerde büyümüştük. Zaman mı? İşte bizim nesilden önceki nesil. Kızım zamanı niye uzatıyorsun. Yetmişli yıllar demiyorsun. Şimdi. çocuklar anne ile değil annenne veya babaanne ile büyüyor. Hangi arkadaşı arasam toruna endeksli bir yaşam. Konularımız değişti artık torun merkezli. Biz büyükler içinse uğraşacak keyifli geçirilecek zamanlar.
        Anneannemi hatırlamak için çocukluğumu çağırıyorum. Üstünde beyaz yemenisi masmavi gözleri ablam ona benzemiş. İki katlı evin merdivenlerinden seslenir. "Çocuklar öğle zamanı uyku vakti." Teyze dayı çocukları kalabalık. Bakar ki kimse uyumuyor. Pencere tıklanır bir öcü biz onu görünce doğru yataklara. Sonradan o maskeyi bulmuştuk. Kahkahalar içinde güldük.
          Üzüm zamanı evde hazırlıklar. Havuzda üzümler çiğnenir. Bayılırdım üzüm çiğnemeye. Kazanlar kaynatılır. Sırasıyla üzüm suyu şıra hazırlanıp şişelenir. Bir kısmı  içilir. Sonra kazanlarda pekmez. Kışlık  için hazırlanır.
         Bazen Bakır'a gezmeğe giderdik. Babaannemin elini sımsıkı tutardım. Sabahın kör vakti hava daha aydınlanmamış treni beklerdik. Sabahı aydınlatırcasına tren uzaktan görünür sesi yankılanır, dumanı savrulurdu. sanki bir canavar geliyor. Severdim tren yolculuklarını yarım saatlik yol iki saate çıkardı. Öğrenciliğim boyunca Ankara Akhisar arasında hep trene binmişimdir. Hem ekonomik hem rahat ama zaman olarak uzun seyahatlerin aracıydı. Dağların arasında kıvrılan rayların üzerinde sevdiklerimize kavuşurduk.
        En son Kars'a giderken bindim trene. Yirmi dört saat. tren kompartımanı entel yolcu dolu. Hiç tanımadığım insanlarla kalmıştım. Uzun sürmesini hissetmedik. Sohbetler yemekler, her türlü içecek. Ve fotoğraf çekmek. Dönüşümüzde aynı süre. Yatağını yap al eline kitabı. manzara önünde akıyor. Dağlar dereler yol boyu. Tren yılan gibi kıvrıla kıvrıla istasyonlara gidip sevdiklerini birbirine kavuştururyor. Arada sesini duyuyorsun.
      Ablama gittiğimde yine binerim. Selçuk Aydın arası bir saat. Bir defa havalimanından binmiştik. Selçuk'a gitmek için yerde oturan insanlar sohbet ederken oğlumu İstanbul'dan tanımışlardı.
       Bu yazıyı yazarken özlemişim tren yolculuğunu. Japonya'da olup hızlı trene binmek isterim. Mart sonu Ege'deyim. Trene binip yakın kasabalara gitmek yeni yerler keşfetmek güzel olur.
       Tren anılarım bitmez bu yazıyı öykü haline getirecektim. Bu seferlik anılar denizinde kaybolmak keyifli oldu. Bir kara tren şarkısı gelsin.
    Gözüm Yolda Gönlüm Darda
Ya Kendin Gel Ya Da Haber Yolla
Duyarım Yazmışsın İki Satır Mektup
Vermişin Trene Halini Unutup
Kara Tren Gecikir Belki Hiç Gelmez
Dağlarda Salınır Da Derdimi Bilmez
Dumanın Savurur Halimi Görmez
Gam Dolar Yüreğim Gözyaşım Dinmez
Yara Bende Derman Sende
Ya Kendin Gel Ya Da Bana Gel De
Duyarım Yazmışsın İki Satır Mektup
Vermişin   
        Memlekete trenle gideyim ( Hızlı tren yapımı nedeniyle Ankara İzmir treni şu an çalışmıyor.) Hayalimde kondüktor seslensin.
      "Bir sonraki istasyon Akhisar inecekler hazır olsun."
Trenden indiğimde karşımda annem ,babam ve kardeşim olsun.
Not Bu yazım sonsuzluğa gidenlerin anısına.

6 yorum:

  1. Ne güzel anlatmışsınız. Okurken sanki karşımda biri konuşuyor gibiydi... Tren yolculuklarının ayrı bir güzelliği var ayrıca.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyküden anılara geçiş bu kadar olabildi. Sevgiler.

      Sil
  2. Anılarıma yolculuk ettim sayenizde:)

    YanıtlaSil
  3. Selam Kadriye anılar güzel yaşanmışlıklar sevgiler.

    YanıtlaSil
  4. Yazdıklarınızı ağır ağır, o günlerinizi gözümde canlandırarak okudum. Çok keyifli bir yazı olmuş, kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil

Ne okuyoruz? Babamın Tenekeleri Zehra Konukman'ın ilk kitabı

                                                                                                                                            ...