31 Ocak 2016 Pazar

Otuz Beş Yaş


Bugün nedense otuzbeş yaş şiiri   bir daha usuma düştü. Şiiri bir daha bir daha okudum anlamını düşündüm. Zamanın nasıl hızlı geçtiğini ne çok anı biriktirdiğimi gördüm .Annemin bana anlattığı doğum hikayem bir daha aklıma geldi. Tam bundan yıllar önce soğuk bir kış günü annem bana hamile.Hamileliğinde son günleri .Anneme ziyarete anneleri, kız kardeşleri geliyor. Oturuyor çaylarını içiyorlar .Kalkıyorlar. Annemin sancıları başlıyor. Belkide annesinin yanında utandığından söyleyemiyor. Komşu teyzeyi çağırıyor. Komşu teyzenin çocuğu olmadığı için biz ona babaanne derdik. Bizimde babaannemiz yok. Annem ebesiz doğum yapıyor. Hemde evde. Galiba ben bu yüzden aceleciyim ve kendi işimi kendim yaparım. Ne yapayım neredeyse kendi göbek bağımı  ben kesecekmişim. Annem tekrar kardeşlerine ve annesine haber yolluyor. Bizimkilerde yani teyzemler çok kibar mendil unuttuk almaya geldik diyor. Otuzbeş yaş  şiirinide benim kendime armağanım olsun. Bir arkadaş yaş günümü kutlarken dünya yaşı demiş. Ben de fizyolojik yaşım diyorum. Beden yaşlanıyor ruh yaşlanmıyor. Beden yaşlandın diyor ruh oturma kalk yapılacak çok şey var diyor. Ben de bu gel gitler içinde yaşamaya çalışıyorum.

Yaş otuz beş! yolun yarısı eder. 

Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.

Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?

Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.

Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.

Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.

Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?

Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.
Cahit Sıtkı Tarancı

30 Ocak 2016 Cumartesi

Gerçekler ayrıntıda gizlidir.

Gerçek göreli kavramdır.Kimin gerçekliği? Benim mi karşımdakinin ne anladığı mı? Gerçeği öğrenmek istiyorsan ayrıntılara küçük şeylere bakacaksın. Gözümle gördüğüm kulağımla duyduğum gerçek mi ? Hep aklıma kulaktan kulağa oyunu gelir. İlk söylenenle son söylenen ne kadar farklıdır?Bizim ne anladığımız önemli .Ona kattığımız, anlamlar yorumlar , ilaveler, çıkarsamalar sonucunda elde kalan tamamen farklı. Birde fotoğraftaki gerçeklik . Fotoğraf anın ışık yardımıyla dondurulması.
Kar fotoğraflarındaki gerçeklik bize neyi anlatır? En iyisi fotoğraflar konuşsun.















27 Ocak 2016 Çarşamba

Tadım tuzum... Mahkemeagaici Köy'ü

Sağlık ne güzel kelimeymiş. Hele beden sağlığı. Sıhhat ve afiyette olmak da ona keza .İnsan keyifsiz olunca canı bir şey istemiyormuş. Ama sevdiği bir şeyi yapmaktan da kaçınmıyor. Sürekli gezi olmasın arada başka şeyler olsun derken bırak gezi olsun dedim. Çünkü canın bir şey istemeyince en çok bildiğin daha anlamlı geldi. Dışarıda güneş ama yinede hava soğuk.Ocak ayının son günlerini yaşıyoruz. Ay bir başlamasın birden ay sonu. Bu ayda yitirdiklerimiz aklımda. Ölümün zaman, yaş, sıra dinlemediğini gösteriyor. Güdül gezisinde Mustafa Koç'un ölüm haberini aldıktan sonra Kamer Genç'in ( Tek kişilik muhalefet ve renkli kişiliği ile özel bir insandı) ölüm haberini aldık.Ardından yazın dünyasından Tahsin Yücel. Kumru kumru adlı kitabını okumuştum. Gidip kitaplığa bakayım Bir kitabı daha vardı.
Kendi yitirdiklerimi düşündüm.Annem babam nerede.Bir varmış bir yokmuşuz.
Yaşamak bazen tadsız tuzsuz bir hayat.Yine de yaşamın olumlu yönüne bakmak gerek.
Mahkeme agaici Köy'ü
Kelime anlamı beyaz in , muhkem sağlam anlamında demek.Orada yaşayan bir kişinin söylediğinden çıkardığımız anlam.Kısaca sağlam beyaz mağara .Köyün ismi günümüze gelinceye kadar değişmiş.




                         Mağaralar ,Kiliseler, köylüler bazı mağaraları depo olarak kullanıyor.

                               Ankara'nın Beypazarı, Hamamönüne inat renkli bir köy




                                  Evlerin ağaçtan yapılması ,taş ve ağacın mükemmel birlikteliği





                                        Evinize iki adım uzaklıkta mağara ve kiliseler
Ben bu köye bayıldım. Baharda inşallah bir daha gideriz. Ağzınızın tadı tuzu eksik olmasın.


25 Ocak 2016 Pazartesi

Gün eksilmesin pencerenizden

Dün gece odama ay doğdu.Kalkıp fotoğrafını çekeyim dedim uyku ağır bastı.Sabah bir baktım daha batmamış.Sanki güneş.







Bugün; Gözümü açınca dışarıya bakar hava hakkında bilgi sahibi olmak isterim. Dışarıda ayaz ,bacalarda duman derim ki yaşam başlamış gün başlıyor.Yatakta boşuna debelenme der yeni doğan günün getireceği sürprizlere kendimi bırakırım.



                  Bu fotoğraflarda benim güne başlama hallerim.Pencerenizden gün eksilmesin.

24 Ocak 2016 Pazar

Çıldır ( Çıldırmamak imkansız )

Geçen yıl bu zamanlar Kars'a trenle fotoğraf çekmeye gitmiştik. Gezinin 3 .günün anlatmamışım. Deeptone sorunca aklıma düştü. Ben de yazayım dedim. Sanki yeniden kendimi oralarda görür gibi oldum.Geçenlerde bir arkadaşla sohbet ediyorduk. Çıldır Göl'ünde kızağa bindiğimi bir masal gibi diye söz edince arkadaş ne kada güzel anlatıyorsunuz. Ben orada vazife yaptım.Hiçte öyle değil deyince ben siz cefasını biz sefasını sürdük. demiştim. Karın yedi sekiz ay yerden kalkmadığı soğuğun ayaza kestiği yerde biz keyfini çıkarmıştık.
                                                                   Çıldır yolu



                                                                    Çıldır Göl'ü

                                                         Gölden balık çıkarılması



                                             Soğuktan kendimiz korumak için sarıp sarmalandık

                                           Bu fotoğraflarda değişik çekimler deneme






                                               Kızağın üzerinden fotoğraf çekme
                                  Kars Bana bir doğu masalı gibi gelmişti. Ancak oradaki yaşam ve koşulları düşününce masal yerini gerçekliğe bıraktı. Ankara'da bu akşam eksi 14 lerdeki havayı görünce soğuk ve ayazın aynı zamanda karın bazıları için cefa bazılarınca sefa gerçekliği hiç değişmeyecek galiba.

Üç kozalak iki taş

                                                                                           Spderman                                         ...