10 Aralık 2015 Perşembe

Mersin gezisi 2 Silifke Taşucu

Meğerse Mersin 'de görüşeğim ne kadar çok arkadaşım varmış. Göremediğim arkadaşlar için ben de çok isterdim ancak bir başka gezide. Doksanlı yıllardan okuldan öğretmen arkadaşım ve şimdide komşum olan arkadaşa yaptığım ziyaret . Mesin'de kitap fuarının önünden 170 nolu belediye otobüsü Silifke Taşucu'na direk getirdi.Yine sanki yazdan kalma güneşli pırıl pırıl bir hava gezimize eşlik etti.
                                                                       Kapılar
 Bir kapı açılır, ne çok anı gizlemiştir. Dostluk için çalan kapıyı açmak ne kadar güzel. İçinde mutluluk ,acı .Gelecek insanı gözleyen yaşlı bir anne ya da  baba .Bazen de bir kapı sonsuza dek kapanır.
 Bahçeye gidelim dedi arkadaşının eşi bahçeyi küçük bir yer zannettim.Narenciye bahçesinde olmak güzel. Greyfurttu, limonu, mandalinayı kendi elinle toplamak kokusunu içine çekmek.



                          Mis gibi çileğin kokusunu içine çekmek. Çilek ne kadar güzel kokuyordu.
Dallarda kalan zeytin kimse beğenmemiş herhalde . Sabah sporunu zeytin toplayarak geçirmeli.
                       Silifke'nin kaleden görünüşü.Göksu Nehri'nin  akışını seyretmeli ağır ağır.
                                Yazdan kalma güller mesimin kış olmasına aldırmadan açmakta inatla.
                                                            Silifke'nin KEBEN KÖYÜ
Silifke'den 25 km uzaklıkta. Mut karayolu üzerinde. Mevsimin ilk eriği  burada çıkarmış. Susanoğlu'nda pazara gittim. Tüm pazar ürünlerin üzerinde Keben Köy' ü diye yazıyordu.
Geçmişi aradı arkadaşın eşi .Akrabaların kapısı bir bir örtülü .
- Burası amcamın evi
-Burası amca oğlu
-Burası hala oğlu
Arkadaş dedi ki ;-Ne çok amcanız var. -
Genelde hepsine amca deriz dedi.
Bacaları tütmüyor akrabaların. Çoluk çocuk kente gitmiş, kimisi göçmüş.



 Sadece nar ekşisi yapanlar dışarıda. Teyzemiz narları açıyor .Amcada kaynatıyor. Ateşin altına odun sürmeli. "aman kızım taşar şimdi. Ben iki karıştırayım  sen ondan sonra karıştır."






                    Aynı ağaçta mandalina, limon,greyfurt.ya dallar birbirine girmiş. ya da aşılama.
                                                                Manzara muhteşem

                                             Odunlar bir sıra dizilmişler acep ne için?


Kale'ye son bir defa bakmalı. Göksu nehrinin kenarında çay içmeli. Artık veda etmeli kente. Akşam çökmeden ayrılmalı bu kentten.Yeni dostlukların sıcağı işlemeli ruha.

6 yorum:

  1. Enfes kareler. Bizim buralara ne kadar da benziyor.

    YanıtlaSil
  2. Taşucu yöresi daha doğal. Nar ekşisi yapımını görmeniz ilginç. Bu mevsimde çilek olabileceğini düşünemezdim.Güzel yerleri kameraya yansıtmışsınız.

    YanıtlaSil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  4. Yıllarca yaşadığım yöreler.. Pek çoğu benim hatıralarımın albümünde yer tutan mekanlar.. İyi ki seni bulmama sebep oldun parıldayan çiçek.. :)))

    YanıtlaSil

Ne okuyoruz? Babamın Tenekeleri Zehra Konukman'ın ilk kitabı

                                                                                                                                            ...