11 Ağustos 2013 Pazar

Uçan kuşlar martılar,yeşil başlı bir bahar

Çay bahçesinden yükselen şarkı sesine uygun bir caddede yürüyorum.Sanki gerçekliğe inat.Bir yanımda deniz.Denizin kokusunu içime çekiyorum.Ben deniz oluyorum deniz ben.Bir yandan egzoz gazları,bir yandan denizin kokusu.Keşke arabaların sesleri deniz dalgası olsaydı diye düşlerken bir adam sigara içiyordu.Sanki tüm dünyayı içine çekiyor sonra dumanını salıyordu.İçindeki öfkeyi bastırırcasına.Bir karga tepemde dolaşıp neler neler anlatıyordu.Ha bire beni takip ediyordu.Bir erkekle kadın aşklarını yaşarcasına birbirine sarılmış önümde yürüyorlardı.Güneş tepemde boza pişirirken parka daldım.Ağaçlar yapraklarını dökmeye başlamış hava inadına  yaz sıcaklığını yaşamakta.Cırcır böceği sabahın sessizliğini bozarcasına şarkılarına başlamıştı.İncir ağacı kokusunu yayarken ortalığa İncir mevsimi gelmiş diye hayıflanmıştım.Ege'de incire biz yemiş deriz.Romantik İsmail'in orada kadınlar çığlık çığlığa denize girmekte bir kadında şapkasıyla denizde..Bir evin balkonunda üç adam sabah sohbeti etmekte.Dönüş yolunda bir başka şarkı yürüyüşüme eşlik etmekte.Zeki Müren'in sesinden bir parça.Sabah simidini sıcak sıcak alıp çayı koymak üzere eve yöneldim.Yürüyüşten fotoğraflar.




2 yorum:

  1. Ah! Senin bu sabah kaçamakların yok mu? Kıskanıyorum. Ben bunu yapamıorum işte. Sabah insanı değilim ben. Öyle suratsızım ki. Saabahları sevmiyorum kendimi.

    YanıtlaSil
  2. Uzun zamandır yapamıyordum.Bazen iyi oluyor.

    YanıtlaSil

Üç kozalak iki taş

                                                                                           Spderman                                         ...