28 Mayıs 2013 Salı

Yolda olmak

Ben dönmezem yolumdan Şef;Mehmet Erenler.
Yol alana,yolunu bulana,yoldan çıkıp yola gelene.gönül yoldaşını arıyor,konulu ODTÜ Türk Halk Müziği Topluluğu Mezunları Halk Müziği ve Halk oyunları gösterisini izledim.Konu yol olunca benim aklıma hep yolda olmak gelir.Hep bir yerlerde olmak.Farklı mekanlar,farklı zamanlar.Nedense sabit yerimde durur oldum.Cumartesi akşamı konserdeydim.Bir arkadaşım korodaydı,onu izlemeye gittim..Konu yol olunca türküler de yol ile ilgiliydi.GİNE GAM YÜKÜ KERVANI GELDİ.İle başlandı.İŞTE GİDİYORUM ÇEŞM_İ SİYAHIM ile devam etti.Bir kaç parça ismi sayayım:YİNE DERTLİ DERTLİ GİDİYORSUN,KARA TREN GELMEZ OLA ,UZUN İNCE BİR YOLDAYIM.Son TÜRKÜ:DÖNEN DÖNSÜN BEN DÖNMEZEM YOLUMDAN  Pir Sultan Abdal'dan son bölümdü.Yollardan söz edildi;kara,tren,hava ve deniz yolları.Hep türküler hüzün doluydu.Hüzünlendik,içimizi gam yükü sardı.Halk oyunları ile şenlendik.resimler çok güzel değil.Ancak bir kaç tane olsun göstereyim.Fotoğrafların üstüne tıklarsanız daha güzel oluyor.Yolda olanlara yola selam diyerek yazımı bitireyim.


17 Mayıs 2013 Cuma

Sait Faik Abasıyanık ödülü



 Bu yıl ki ödülü genç yazarlardan Sine Ergün aldı.Oğlumun arkadaşı.Oğlumun kitaplığında bu kitabı bulmuştum .Yılbaşında gittiğimizde okumak için aldım.Gazetelere baktığımda Sine'nin ödül aldığını duyunca sevindim.Hemen tebrik ettim.Öyküler günümüz insanını anlatıyor.
                                             Vazomdaki gül.Hele bir de kokusu var ki.Harika.
                                                                Son günlerde okuduğum kitap.

14 Mayıs 2013 Salı

Fotoğraf kursu Beypazarı'nda devam ediyor.

Çankaya Belediye'sinin fotoğraf kursuna yazıldım.Cumartesi için Beypazarı'ında çekimler yapmak için gezi düzenlendi.Son anda geziye katılmaya karar verdim.Sabahleyin erkenden uyandım.Hava yağmurlu.Gidip gitmem konusunda karar veremedim.Hemen aklıma yabancıları getirdim.Turistler her koşulda geziye katılıyor diyerek kendime telkinde bulundum. Kurstan arkadaşlarda aynı kararı vermişler ki.yağmurlu ,soğuk bir havada yolculuk başladı.Arabadaki kurs arkadaşlarının neşesi,sıcacık kaloriferin ayaklarımı ısıtması ve yeşil bir manzara keyfimizi yerine getirdi.
                                                 
                                                   Hıdırlık tepesinden ilk çekimleri yaptık.





Dağlarıma bahar gelmiş memleketimin,şarkısı dilimizde gelinciklerin renkli görüntüsü ile de gözlerimiz bayram etti.Arabada gezi ve yemek konusunda belli bir planlama olmadı. Biraz program kişisel tercihlerle belirlendi. Beypazarı'nda çarşı tenhaydı.Herkes yemek için belli alan seçti.Tercihler genelde Taş mektep'ten oldu.Biz Ispanaklı gözlemeyi tercih ettik.Serbest zamanda Beypazarı'na gidip te gümüş almadan olmaz diyerek gümüşcüye yolumuzu çevirdik. Kazasiye denilen gümüşlerden aldık.Karadut dondurmasına bakmasak olmaz dedik.Arkadaşlar ise havuç suyunu tercih etti.Bu arada fotoğraf çekmeyi de ihmal etmedik.Dönüş için arabaya bindiğimizde herkesin eli kolu doluydu.Özellikle yaprak almışlardı.O arada güneş açmayı da ihmal etmedi.Dönüşte yorgun ama mutlu bir şekilde Ankara'ya geldik.Yağmur nedeniyle iyi ki vaz geçmemişim.Güzel yolculuktan elimizde kalan fotoğraf ve anılar oldu.


7 Mayıs 2013 Salı

Gelecek için hayaller kurmadım ama

Benim için düzen önemliydi.Düşünüyorum da.Hayal kurmaya belki vakit yoktu.Biz sevgileri anne babalarımızdan gördük.Ya da okuduğumuz romanlardan.Okuduğumuz romanlar hayaldi.Ama günlük yaşantılarımız gerçek.Gerçekliğin içinde çalışkan bir babam ve hayat dolu becerikli annem vardı..Babam
annem için sultanım derdi.Asıl adı Sabahat.Annem babamın gönlünün sultanı olmuştu.Galiba annem sevildiğini biliyordu.Çocuklardan ve işten güçten vakit bulup sevdiğine duygularını açmamıştı.Ama babamı da hep sevmişti.Şimdi ki gençler aşkım diyor.Ya da hayatım.O da güzel.gençlerin aralarındaki ilişki daha güzel oluyor.Gelecekten bahsederken birden işin içine aşk ,sevgi ilişkiler girdi.Kitap okumayı çok severim.gençliğimde de şimdi de geçerli.Kitap dolu bir ev hayal etmedim.Ama gerçekten kitap dolu bir dünyam ve evim var.Bazen kızım ve eşimle birbirimizin olumlu ve olumsuz özelliklerinden söz ederiz.Bana kızım sosyal bir insansın der .Bu yönüm hoşuma gidiyor ama sanat dolu bir dünyam olsaydı daha çok hoşuma giderdi.15 dakikalık bir oyunum,Sinop halkına oynadığım tiyatro oyunculuğum ve evde bir kaç yağlı boya tablom var.Cebimde biriktirdiklerim bunlar.Bir de yetiştirdiğim öğrencilerim,sorunlarını çözdüğüm gençlerim.Danışmada bir öğrencim.özel ilişkilerinden bahsederdi.Ardından sizin yaşınız almış başını ben bunları size niye anlatıyorum diye kendini sorgulardı.Bazı gençler sadece dersten kaçmak için yanıma gelirlerdi.
Yine anılar .Peşimi bırakmıyor.Yalnızlığım anıların gölgesinde git geller yapıyor.Bazen med  cezir,bazen ,düş.Geçmişle hesaplaşma kim bilir ne anlatmak istiyor.
Yaptığım tablo.Burası Yedin Göllerde bir şelale.

1 Mayıs 2013 Çarşamba

Sebzelerin serüveni başlıyor

Bugün dünürlerin köydeki evdeydik.Bahçeyi otlar bürümüştü.Toprak ilgi istiyordu.Otların arasından ebegümeci otunu topladım.Memlekette gözlemenin içine  ya da pişinin içine koyarlar.Bahçe kolay adam olmaz diye düşündüm.Ancak emek ve teknolojinin birleşimi bahçenin ottan temizlenmesini sağladı.Biz kenardaki çapanın giremediği otları temizledik.Ben çok yapamadım ,hemen yoruldum.Dünür çok uğraştı kan ter içinde kaldı.Havanın sıcak oluşu daha çok yorulmaya yol açtı.Yorgunluğun ardından kana kana  su içtik.Damat ve babası çapa ile uğraştılar.Ne kadar teknolojide olsa onu sen çalıştırıyor,yürütüyor,toprağı alt üst ediyorsun..Bayağı yoruldular.Ama bahçe yavaş yavaş toparlandı,gübre atıldı.Toprak havalandı.Daha işleri var.Geçen yıl babamın bahçesinden kayısı kopartırken ne kadar zorlanmıştım.Düşünün ekim için toprağı hazırlamak sonra fideleri ekmek öyle kolay işler değil.Çıkan otlar temizlenecek ,fideler çapalanacak. Yediğimiz sebze soframıza kolay gelmiyor.Mis gibi kokan domates,dalında çıtırdayan biberi,görünce gerçekten değer diyorsunuz.
                                                                          Bahçenin ilk hali




                                                                   Bahçenin son hali

                                 

Üç kozalak iki taş

                                                                                           Spderman                                         ...